Safları sıklaştırın!

Ersoy Özdem

Tarihler, geçen sene bu zamanlar…

Havalar; yine karlı, yine futbol oynamaya müsait değil…

İşte böyle zamanlarda yazmıştım “Kardan adamların rüyası” isimli bir yazı. İçinde çok bir şey yoktu, sadece ufak bir hikaye… Ve hikayenin sonunda da “kardan adamların rüyası, Güneş çıkana kadar sürer” ile biten bir cümle. Kardan adamları da, onların gördüğü rüyayı da, çıkacak Güneşi de uzun uzun anlatmaya gerek yok; neyin ne olduğunu herkes biliyor.

Şimdi gelelim bugünlere… Yine karlı, yine futbol oynamaya müsait (!) olmayan havalara.

Sezonun ilk yarısı bitmiş (ilk yarı dediğime de bakmayın, 34 haftanın, 16’sı biten), biter bitmez de Beşiktaş’a saldırılar başlamış. Hem de ne saldırılar…

Önce Quaresma dediler. Rakibine sert faul yaptı dediler. Hakem görmedi dediler. Trabzonspor Başkanı çıktı, feryat figan isyan etti. Üstelik başka maçlarda diri diri doğranmalarını en pahalı locadan izleyip ses etmemesine rağmen. Ama rakip Beşiktaş. Geçen senenin şampiyonu. Vurun abalıya…

Sonra penaltı dediler. Çok atıyor dediler. Böyle çok penaltı mı olur dediler. Kimse çıkıp da Galatasaray’ın kazandığı penaltılarla geçmiş yıllarda nasıl şampiyon olduğunu sorgulamadı. Kimse Mehmet Topal’ın rakiplerine ceza sahasında rahmetli Kemal Sunal gibi fun ku yapmasını sorgulamadı. Ama özne Beşiktaş ya. Vurun abalıya…

Ardından ceza dediler. Beşiktaş-Bursa maçında niye taraftara ceza yok dediler. Patlama olsa ne olur dediler. Ancak tribüne girdikten çıkana kadar Süleyman Seba’ya küfreden taraftarlarına karşı üç maymunu oynadılar. Her 2 cümlesinden birinde Seba diyenler, Seba’ya küfredilince susup “Beşiktaş’a ceza yok mu?” dediler. Yetmez! Vurun abalıya…

Beşiktaş pazartesi oynamıyor dediler. Beşiktaş çok dinleniyor dediler. Kurullar Beşiktaşlı dolu dediler. Beşiktaş kıta Avrupası’nı dört gezerken, evinde oturanlar alkış tuttu. İkinci devrede Beşiktaş’ı pazartesiye mahkum ettiler, pazartesiyi ağızlarına pelesenk edenler dut yemiş bülbüle döndü. “Kurullarda Beşiktaşlı dolu” sözüne katılanlar geçmişteki şeytanlıklarını (!) unuttular. Gündem Beşiktaş ya. Vurun abalıya…

Beşiktaş Eto’o’yu ayartıyor dediler. Bunları federasyona şikayet edeceğiz dediler. Kimseyi satmayız dediler. Eto’o gideceğini açıklayınca da Beşiktaş’ı masaya davet ettiler. Beşiktaş’tan düzinelerce oyuncu istediler. Sonra da çıkıp transfer görüşmeleri devam ederken; taraftarın önünde, hem de Beşiktaş Başkanı ve Teknik Direktörünün de olduğu davette şov yapar gibi “ satmıyoruz” dedi. Aldın ya birkaç destek. Vur abalıya…

Ama geçti artık bu günler…

Antalyaspor Başkanı ve Fenerbahçe taraftarı Ali Şafak Öztürk’ün yaptığı Eto’o açıklaması, bunun sonunu getirmiştir. Artık “vurun abalıya” devri kapanmıştır. Gün “vurun Antepliler namus günüdür” zamanıdır.

Artık geçen seneden daha fazla abalıya vurulan günler vardır. Geçen sezon Beşiktaş’la şampiyonluk için çekişen Fenerbahçe; bakmıştır ki tek başına gücü yetmiyor, çekmeye başlamıştır yancılarını da yanına. Hep beraber vurmaya başladılar şimdi, ama unutuyorlar Beşiktaş taraftarını, unutuyorlar Beşiktaş taraftarının ve camiasının nasıl safları sıklaştırdığını.

O yüzden safları sıklaştırın. Şampiyonluk savaşı yeni başlıyor!