Ajans Beşiktaş - Şenol Güneş, basın toplantısında ise şu konulara değindi:
"Bizim dışımızda hem yönetim, hem medya takım yapıyor. Her ikisi de (Kagawa ve Ljajic) kenarda oynarken, oyun tempolarının altında oynuyor. Oğuzhan ve Adem ile yapmaya çalıştım, sıkıntı yaşadık. Bazen değişiklikler kendi aralarında olacak, bazen başka. Kagawa ve Ljajic'in birlikte oynayacağı oyunla ilgili tereddütlerim var ama her ikisinin de kalitesini biliyorum. Burak, Kagawa, Adem ile pas yaparsanız, top vermezseniz etkili olursunuz ama yapamazsanız da sorun yaşarsınız gibi sorular var kafamızda. Şu anda Ricardo'yu konuşmak doğru değil, Çok iyi bir oyuncu, çok katkı yaptı ama kalma durumunu bilmiyorum. Ben gidebileceğini düşünüyordum, yanıldım. Genelde bu konularda yanılıyorum. En iyisi susmak, şu anda susuyorum. Burak Yılmaz'ın ailecek Beşiktaşlı olduğunu herkes biliyor. Bu duyguysa, en iyisi onda var. Ama şu anda en iyi Beşiktaşlı da benim, işimi iyi yapıyorsam, en iyi Beşiktaşlı benim. İş ahlakı bu. Burak Yılmaz düşer, penaltı verilir. Bugün de düştü, penaltı verilebilirdi. Türkiye'nin en iyi santrforlarından biri şu anda, ben onu niye yok edeyim? Ben Burak'tan memnunum. Şu anda işini seviyor, takıma katkı yapıyor, daha iyi oynaması lazım, bazen hata yapacak. Beni seyirci istemiyor diye aklımda bir düşünce olabilir, oyuncu sahada rahat olmalı. Yaptığın işin farkında olmazsın. Erzurum maçında takım savaştı ama soru işaretleri vardı. İnsan sevdiğine arada bir yan bakar ama sevmediği anlamını taşımaz. Yeni Burak Yılmaz'lar yetişsin isteriz, bulamazsınız 15 yılda. Biraz aşktan, sevgiden bahsedin. Aşk hevesin bitene kadar, sevda nefesin bitene kadar. Bunu yazdım, bilen bilir. Beni bayanlar anlıyor zaten. Takımdan kovsalar da gitmem düşüncesini biliyorsunuz. Başkan ile kavga etmedim, Allah'a şükür anlaşıldı. Fikir ayrılıklarım olduğunu söyledim, bunları biliyorsunuz. Ben bildiğimi paylaşıyorum, bilmediklerimi paylaşamam. Beşiktaş Kulübü beni kovmadı, görevime de son vermedi, ben ne olursa olsun burada kalmak istiyorum. Beşiktaş ile anlaşır mıyım? Teklif gelsin, iyi teklif, anlaşırım. Milli takım ve kulüp takımını birlikte çalıştırmanın doğru olmadığını yine düşünüyorum, o düşüncem geçerli. Şu anda öyle bir şey yok, geçerli olan bir şey yok. Lucescu var bir antrenör, ben de buranın mukaveleli antrenörüyorum.Nasıl olacak? Teklif var deniyor, bana da geliyor ama bir resmiyet olması lazım. 3 senelik teklif de var diyorlardı. Yıldırım bey orada, federasyon orada, Fikret bey burada. Mukavelem devam ediyor mu? Nasıl gideceğim ben? Barcelona istiyor, nasıl gideceğim? Antalya maçı öncesinde istifam yok. Öyle söyleyen arkadaşlar varmış gazetecilere, bana söylemediler. Ben sonuna kadar burada kalmak için uğraşırım. Gideceksem Beşiktaş'tan, milli takıma giderim dedim. Milli Takım'ı sezon sonunda mukavelem bittiği zaman isterim ama bitmeden istemem. Adam ölürse ne olur? Ne bileyim ölürse ne olur! Bu öyle bir iş değil ki! Taraftardan üzülen var, kızan var. 3 senedir kavga edip gönderilmek için uğraşıldı. Bugün istifa etsem zaten burada olmazdım. Haftaya da maça çıkacağımı düşünüyorum. Kovulmak için bir şey yapmam, kalmak için her şeyi yapıyorum. Ben şu anda bir görüşmem yapamam. Yapmam için kulüp gidip anlaş diyecek. Medyada benim muhattabım kimse yok. Benim muhattabım yönetimdir. Bana gelirlerse konuşurum. Gidip gitmeme konusu kolay bir konu değil. Yıldırım Demirören ile konuştum ama berberdeydim, o da oraya geliyor. O berbere de kızıyorum, ne zaman oraya gitsem oradan çıkıyor. Ali Koç da oraya geliyor. Milli takımdayken saçlarımı beğenmediler. Berbere dedim ki, Şehmuz, bak benim kafamın içi iyi, dışını eleştiriyorlar, senin sorunun."