Ajans Beşiktaş - Spor Toto Süper Lig'in 31. haftasında Beşiktaş, deplasmanda Galatasaray'a mağlup oldu ve şampiyonluk yolunda ağır bir yara alarak, şampiyonluk şansını mucizelere bıraktı. Habertürk Gazetesi Yazarı Serdar Ali Çelikler, müsabakayı kaleme aldı;
G.Saray, 21. şampiyonluğa koşuyor. Bu sene yine başka camialarda şahit olamayacağımız bir biçimde 2 başkan ve 2 hoca değişikliği ile şampiyonluk için son 270 dakikasına çıkacak.
Bu koşunun en önemli etkeni bana göre taraftarının yarattığı müthiş enerji. Bu sezona Östersunds hezimeti ile başlayan; oyuncularına 4-5 ay para ödeyemeyen kulübü, bu zamana kadar taraftarı inanılmaz itti. Dün de dahil, 16 iç saha maçının 15’inin kazanılması büyük oranda bu sene herkesten çok 21’i isteyen ve inanılmaz destek veren taraftarı sayesindedir. Bu önemli etken bir yana dünkü maçta G.Saray’ı favori kılan bir başka etken de konsantresiydi. Beşiktaş ise konsantre değildi. Şenol Güneş hala maç öncesi ‘mesaj kaygısı’ndaydı.
Oysa maç başladığından çok net görüldü ki, Beşiktaş daha tok ve ne yaptığını bilen bir takım. Buna karşın 10 numarası olmayan, orta alanda yaratıcı ismi bulunmayan Fatih Terim, Başakşehir maçında olduğu gibi beklerine özel görev vermiş. 5. dakikada belli oldu ki Nagatomo’ya “Q7 nasılsa seni kovalamaz, bolca bindir” demiş Terim. Tıpkı Eboue’nin F.Bahçe maçında; Mariano’nun Başakşehir maçında yaptığı gibi Q7’nin kovalamayı bıraktığı bir anda sadece bir anda Nagatomo Pepe-Tosiç tandeminin de hatasıyla Fernando’ya golü attırdı.
Oysa sadece 1 dakika önce Negredo, bu sene neden hayal kırıklığı olduğunu kanıtlamıştı.
İlk devrede Gomis 2. yarı G.Saray oyununun sinyalini vermişti. Şenol Güneş 2. yarıda dahi kendine gelemedi. Lens hamlesi zaten aşırı yanlıştı ama 2. yarıda Cimbom’un kontra pozisyonlarını da hesap edemedi.
Babel 53’te Maicon’un büyük hatasından eşitliği sağlayamayınca bence maç orada kırıldı. Bahsettiğim sinerji işte bu; Negredo da belki ama Babel’in golü atamamasının temel sebebi o statta yaratılan atmosfer. Tıpkı penaltı kaçıran Gomis’e yağmur gibi gelen destek ile Fransız’ın hemen toparlanmasına yapılan etki gibi.
Aydınus’un Tosic’i atıp Beşiktaş’ı eksiltmesinin ardından bu kez Lens tarafından kovalanmayan sağ bek Linnes 2. golü attırdı ve maç bitti.
Fatih Terim’in adeta alamet-i farikalarından olan “bekleri kanat oyuncusu olarak kullanma” taktiği ile ilgili en ufak bir panzehir geliştirmeyen Şenol Güneş’in aklının da fikrinin de Beşiktaş’tan gittiği aşikar.
Bana göre tarihinin en zor şampiyonluklarından birine oynayan Terim ise takımını çok iyi yönetmenin karşılığını bir başka final maçında daha aldı.
Akhisar’dan 3 puanla dönerlerse yüzde 99 şampiyon olurlar.
Beşiktaş ise ligi 4. bitirir. Muhtemelen de Şenol Güneş ile de yollar ayrılır.
Fırat Aydınus fena maç yönetmedi. Belhanda’ya daha 4. dakikada sarı yerine kırmızı kart verilir miydi tartışılır. Ama bence sonrasını iyi yönetti.
NAGATOMO
Başakşehir maçını sağ bek Mariano almıştı, bu maçın da en verimli ismi Japon sol bek oldu.
LENS
Yılın kazığı. Evet, Pepe; Q7; Gönül de iyi oynamadı ama açık ara takımının en kötü ismiydi.