Ajans Beşiktaş - İşte Serdar Sarıdağ'ın yazısı: Güneş'in, deniz ve kumla dans ettiği Marbella'da, artık kampın sonlarına doğru yaklaşıyoruz. İlk maçında Real Valladolid ile oynayan ve 2-2 berabere kalan Beşiktaş, bu akşam ikinci maçını Las Palmas ile oynayacak. Kanarya Adaları'ndan gelen bu La Liga ekibi karşısında belki Pepe ve Quaresma da şans bulabilecek. En azından herkesin merakla beklediği Pepe'nin son durumunu, bugünkü maçta görmeyi umut ediyoruz. Havanın geç karardığı Marbella'da, güneş altında oynanacak olan hazırlık maçının kadrosu, yeni sezonun iskeletini de oluşturabilir.
Dedik ya, burası güneşin yoğun olduğu bir yer. O sokakta gördüğümüz makineli tüfek gibi konuşan İspanyollar, Endülüs'ün o kavurucu güneşinden bir hayli memnunlar. Bu sıcaklığa rağmen, etraf yemyeşil. Geceleri bile çimler ve ağaçlar, düzenli bir şekilde sulanıyor. Takım idman sahasına ne zaman gelse, otobüsten koşar adımlarla inen Şenol Güneş de, derhal çimlerin sulanmasını istiyor. Akşam idmanını Başkan Fikret Orman ile birlikte seyrediyoruz. Kıran kırana geçen antrenman maçında, Quaresma yine hakemlik yapan yardımcı hocalara itiraz ediyordu. İdman maçı bile olsa kaybetmeyi kabullenmiyor bu çılgın Portekizli. Zaten ne yaptı-etti, maçı kazandıran isimlerden biri oldu. İdman bitiminde Pepe ile birlikte takımı toplayıp basına galibiyet pozu da verdi.
Son transfer Orkan, temelindeki kalitesini hemen gösterdi. Bu çocukta işlenmesi gereken bir cevher ama bakalım o fırsatı bulabilecek mi? Bu durum biraz da onun elinde. Büyük bir takımda olduğunun farkına varırsa, zaten o cevheri kendi çıkarır ortaya.
Başkan Fikret Orman "hadi kalkalım" dedi. Basına takım otelinde bir yemek verecekti. Birlikte kalkmamızın nedeni buydu. Yemeğe Şenol Güneş de katıldı. Doğal olarak konu Milli Takım meselesiydi. Hoca sazı eline alarak "Ben burada mutluyum. Ayrıca yönetimle de aramda bir sıkıntı yok. İki senelik bir sözleşme uzattık. Bana böyle şeyler yakışmaz" dedi. Demek ki Güneş sadece Marbella'da değil, Beşiktaş'ta da batmayacak gibi. Başkan Fikret Orman da, belirledikleri büyük hedefler için hocadan vazgeçmeye niyetli değil. Kahkahalarla bitti yemek. Sanki bir aile yemeği gibiydi. Başkan ve yönetici arkadaşları kendi oteline geçerken, ben de bu yazıyı yazmak için, odamın balkonuna tezgahımı kurdum. Nasıl bir giriş yapayım diye bahçedeki havuza dalıp gittim. Tüm konsantrasyonumu, havuza kaçak girerek yüzen İngiliz gençler bozdu. Tamam bir ilham perisi falan beklediğimiz yok ama, insan bakalım gençlerin gecesi nasıl bitecek diye de, gözlerini havuzdan alamıyor. Neyse ki atacakları sadece iki kulaçmış. Havlularıyla birlikte koşar adım uzaklaşarak plaja doğru gittiler.
İngiliz gençler demişken aklıma geldi. Yemekte Transfer Komitesi Başkanı Umut Güner ile Hukuk İşlerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Şafak Mahmutyazıcıoğlu yoktu. Sanki İngiltere'de oynayan Mangala için ortadan kaybolmuşlar gibi bir hava vardı. Belki de Negredo için son bir kez daha nabız yoklayacaklardı. Kokusu çıkar bugün-yarın. Bu iki yönetici en son ortadan yok olduklarında, Pepe'yi getirmişlerdi. Umarım Beşiktaş adına hayırlı haberlerle ortaya çıkarlar.
Uzaklardan, İspanyolca bir şarkının, gitar tınıları yaklaşıyor. Her bir notası, bana bu şarkının Türkçe kopyası olduğunu da hatırlatıyor. Hatırlatıyor ama o şarkı hangi şarkı bir türlü aklıma gelmiyor. Burada gözüme çarpan bir başka detay ise, hiçbir yerde mangal gibi aktiveler görmedim. İnsanlar restaurantlarda akşam yemeklerini çok geç saatlerde yiyor. Hayat sabaha kadar devam ediyor. Marbella'da en erken yatağa girenler hiç şüphesiz Beşiktaşlı futbolculardır. Bizler kampın bu kadar içine giremiyoruz. Ama merak etmeyin, Babel elinde kamerayla bütün detayları kayıt altına alıyor. Yakında seyrederiz sanal ortamda. Bir Marbella gecesinde saati yine 02:00 yaptık. Herhalde ertesi gün kendimize gelmek için, bünyeyi tekrar serin sulara atacağız. Bu akşamki maça diri bir şekilde gitmeliyiz. Bir sonraki kamp raporunda görüşmek üzere.