Sezon başlarken son sezonun çifte kupalı şampiyonu Beşiktaş’ın Aboubakar hariç kadrosunu koruması, ek olarak Batshuayi, Pjanic gibi kalbur üstü transfer hamlelerini yapması ile kar yağarken şampiyon olur düşüncesi oluşmuştu herkeste. Ancak 20 Kasım 2021 akşamı henüz daha kar bile yağmamışken lige havlu attı. Ne oldu, nasıl bu duruma gelindi?
Yaşanan sakatlıklar, eldeki kadronun formsuz isimleri, yanlış kadro tercihleri, çok bariz hakem hataları hepsi üst üste geldi ve bugünkü tablo ortaya çıktı. Sergen Yalçın’ın vücut dilindeki negatiflik, oyunculara sirayeti de eklenince puan tablosunda bir yenilgi daha yazdırdı. Deplasmandaki tek galibiyetin Antalyaspor maçında alındı o maçta da mucizevi bir geri dönüş ile gelmişti. Kenan Karaman ısrarı, Welinton ısrarı tuz biber oldu. Vida’nın sözleşme problemi son 2 aydır yenilen her golde doğrudan ya da dolaylı gol yedirmesi, 39 yaşında, 90 dakika maça çıkıp 13 saatlik uçak yolculuğu ile 36 saat sonra Atiba ile maça başlamak akıllla mantıkla açıklanamaz.
Peki ne oldu. Geçen sene 13 oyuncu ile harikalar yaratan Hoca bu sene neden böyle. Türk futbolunda, yönetimi olsun taraftarı olsun, şöyle diyoruz. Yabancı oyuncu oynayacağına altyapı oyuncusu oynasın hata yapsın derken o genç oyuncu hata yapınca küfür kafir eden biz oluyoruz. Teknik direktör en az 6-7 sene kalsın diyip 5 maç sonra gitsin diyebiliyoruz. Hoca ayrılmak istiyorsa tabi ki gidebilir. Sorun o değil. Ama başka şeyler oluyorsa ne olacak.
Beşiktaş’ı bu darboğazdan, bu sıkıntıdan, bu kabullenmişlikten ancak yine kendisi çıkaracaktır. Yenilginin alışkanlık haline gelmiş olması en tehlikeli şeydir ve şu anda bunu yaşıyor. Aman dikkat. Aman diyeyim. Maç ile ilgili çok bir şey konuşmak istemiyorum, konuşacak bir şey yok. Saha içinde tükenmişlik sendromu hakimken teknik taktik konuşmak istemiyorum.