Beşiktaş çok çok büyük umutlarla kadrosuna kattı, aslen Çorumlu, Almanya doğumlu Tolgay Ali Arslan’ı. Trabzonspor’un elinden kaptı. O eskiden bildiğimiz “futbolcu kaçırma” olayları gibi bir transfer süreci yaşandı. Tolgay’la görüşmek için Hamburg’a giden ve Tolgay’ı bekleyen Trabzonspor heyeti, genç oyuncunun Beşiktaş’la görüşme halinde olduğunu öğrendi. Trabzonspor’un hayalleri suya düşmüştü ama Beşiktaş da büyük bir yetenek kazanmıştı. Zaten gerekir gelmez Liverpool’a attığı o muhteşem gol, Tolgay’ın neler yapacağının göstergesi olmuştu. Ancak ardından yaşadığı büyük sakatlık, onu siyah beyazlı formadan uzun süre ayrı bıraktı. İyileşip takıma katıldığı zaman da önünde Oğuzhan, Atiba, Sosa gibi oyuncuları gördü. Her futbolcu gibi oynamak istedi, oynamayınca da küstü. Küsmesi de belki haklıydı ama küsünce rahatsız etti Şenol Güneş’i. Çünkü yaptığı hareketler, Güneş’e göre profesyonel bir futbolcunun yapmaması gereken haraketlerdi.
İlk olarak, bu sezon başında Tolgay’ın rahatsızlığını basın mensuplarıyla paylaştı Güneş. Tolgay üzülmüştü bu sürece ama çalışıyordu. Sakarlıktan çıktığı dönemden daha da zordu bu süreç; bu kez önünde Oğuzhan, Ljajic, Atiba ve Medel vardı. O da ümidi kesmiş olacak ki, Süper Lig’de oynanan Başakşehir maçının devre arasında hiç de kendisine yakışmayacak bir hareket yaptı. Devre arasında Şenol Güneş, soyunma odasına inip Tolgay’ı yemek yerken görünce “yemeği bırak da sahaya çıkıp ısın” dedi. Tolgay’ın cevabı ise Güneş’i şaşkına çevirdi: “Zaten oynamıyorum, neden ısınayım?”
Güneş bu cevabı yönetime hemen iletmedi. Tolgay’ı o maçın ardından Genk ile deplasmanda oynanan maçın kadrosuna da aldı. Hatta oyunun ilerleyen bölümlerinde sahaya da sürdü. Ancak Başakşehir maçının devre arasında yalanan olaylar, yönetimin yönetimin kulağına çoktan gelmişti, Güneş’den bir rapor istediler. Güneş de raporunu yönetime yazdı verdi. Yönetim ise zaten sözleşmelerin TL’ye çevrilme sürecinden sıkıntı yaşadığı ve geçen sezon yaşanan Caner - Talisca kavgasının dışarı sızdırılmasından sorumlu bildiği Tolgay için acı kararı verdi: Süresiz kadro dışı!
Peki burada kaybeden kim?
Önce Tolgay Ali Arslan.
Daha 28 yaşında. Çok büyük işler yapacak gibiydi ama bir türlü toparlanamadı. Yedek kalınca sorun yaptı, yaptığı sorun da kendi başını yaktı.
Sonra Şenol Güneş.
Sezon başından bu yana sıkıntı yaşadığı orta saha bölgesini, iyi bir Tolgay Ali Arslan’la düzeltebilirdi ama Tolgay, halı sahada kadroya giremeyen bir lise öğrencisi gibi davranınca olmadı.
Son olarak da Beşiktaş.
Belki sadece Liverpool’a attığı gol ile hatırlandı ama hem Beşiktaş, hem de taraftar ondan hiç umudunu kaybetmemişti. Beşiktaş, belki de futbol yaşantısının sonuna kadar faydalanacağı bir futbolcudan oldu.