Şeref Görkey, Nişantaşı'nda başladığı futbola 16 yaşındayken girdiği Beşiktaş'ta devam etti. Hep 10 numara giydi ve futbolu da 10 numara olarak bıraktı. Futbol hayatı boyunca 320 gol attı. Bunların 99 tanesini voleyle attığı için "Voleci Şeref" olarak anıldı. Duran topların fileye gitmesini gol olarak görmediği için hiç penaltı kullanmadı. Galatasaray’a 30, Fenerbahçe’ye 13 kez gol atarak, Baba Hakkı’nın ardından derbilere damgasını vurmayı başardı. Beşiktaş futbol tarihinde, 18'i resmi olmak üzere, tam 22 şampiyonlukta imzası olan Görkey, o dönemlerde savaşlar nedeniyle millî maçların azlığından sadece 1 kez A Millî formayı giyebildi. 12 Temmuz 1936 tarihinde Yugoslavya ile oynanan ve 3-3 biten o maçta da, takımın ilk golünü kaydetti.
Futbola Beşiktaş'ın altyapısında başladı. 1980/1981 sezonunda A takım kadrosuna yükseldi. Orta sahanın sağında görev almasına rağmen orta sahanın ortasında ve sağ bek mevkiinin de alternatif adamıydı. Beşiktaş A Takımı'nda 16 sezonda 494 lig maçı oynadı ve toplam 41 gol kaydetti. 1. Lig tarihinde en çok forma giyen Beşiktaşlı oyuncu unvanını aldı. Lakabı Atom Karınca'ydı. Muz ortalarıyla adından söz ettirdi. Futbol yaşantısı boyunca sadece Beşiktaş forması giydi ve yıllarca başarıyla kaptanlık yaptı. 16 sezonda 6 lig, 3 Türkiye Kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 1 Başbakanlık Kupası ve 6 TSYD Kupası kazanan Rıza Çalımbay, 1996 Temmuz'unda jübile yaparak aktif futbola veda etti.
Metin-Ali- Feyyaz üçlüsünün en skorer ismiydi. 16 sezonda 320 lig maçında 170 golle, Beşiktaş'ın Türkiye Ligi'ndeki en büyük golcüsü oldu. Derbilere damgasını vuran başarılı forvet Galatasaray'a 18, Fenerbahçe'ye 16 gol atarak Hakkı Yeten ve Şeref Görkey'in ardından Beşiktaş'ta yetişen en büyük golcü olduğunu kanıtladı. Kibar Feyzo lakabının nereden geldiğini anlatan Uçar şöyle demişti: "Ben yanlış yapan hakemlerle, rakip oyuncuyla, seyirciyle çok fazla sürtüşen bir adam değildim. O yüzden bana Kibar Feyzo lakabını uygun gördüler. Teşekkür ediyorum herkese"
18 yaşında iken, 1982-83 sezonunda Beşiktaş'taki ilk sezonunda forma şansı buldu ve 11 numaralı formasıyla kısa sürede takımın sembol isimlerinden biri durumuna geldi. Burada o dönemde siyah beyazlı takımın önemli bir gençleştirme operasyonuna başlaması da önemli rol oynadı. Beşiktaş forması altındaki henüz 18 yaşındayken ilk golünü 2 Ocak 1982 tarihinde BJK İnönü Stadı'nda oynanan ve Beşiktaş'ın 2-1 kazandığı Adana Demirspor maçında attı. Beşiktaş formasıyla 340 maça çıktı 77 gol attı. Hızıyla rakip oyuncuları şaşkına uğratan Metin Tekin'e Sarı Fırtına lakabı takılmıştı.
1988-89 sezonu başında Beşiktaş'a transfer oldu ve uzun süreli Beşiktaş kariyeri başladı. O sezon transfer edilen Les Ferdinand ve Mehmet Özdilek ile beraber Gordon Milne'ın değişmez oyuncularından biri oldu. Recep sahadayken sağ bek bölgesinde top geçer adam geçmezdi. Takoz lakabını aldı. Beşiktaş kariyeri boyunca 261 lig maçında oynayarak 4 gol kaydetti. 4 Lig, 3 Türkiye Kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 Başbakanlık Kupası ve 5 TSYD Kupası şampiyonluğu yaşadı. Ayrıca Şampiyon Kulüpler Kupası, Kupa Galipleri Kupası, UEFA Kupası dışında, Beşiktaş'ın ilk Şampiyonlar Ligi grubunda da bütün maçlarda forma şansı buldu.
13 yıl boyunca Beşiktaş'ın formasını giymiştir. 1991'de Türkiye'de Yılın Futbolcusu ödülüne layık görülmüştür. 1992'deki "Namağlup Şampiyon" olan kadroda yer almıştır. 130 gol ile Tüm zamanlarda Süper Lig'in en çok gol atan yerli orta saha oyuncusudur. Ayrıca 100 golü geçerek 100'ler kulübü'ne girmiştir. 4 yıl Beşiktaş'ın kaptanlık görevini üstlenmiştir. Örnek kişiliği ile taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanan Mehmet Özdilek 'in adına Beşiktaş tarafından AC Milan ile 4 Ağustos 2001 tarihinde Özel Jübile maçı düzenlenmiştir. Mehmet Özdilek'in lakabı, Belçikalı oyuncu Vincenzo Enzo Scifo'dan geliyor.
Gaziantepspor'dan transfer edildi. 11 sezon Beşiktaş formasını gururla giydi. 285 maça çıkarken, 7 gol attı. Kafasını yerden kaldırmadan top sürmesi ve sürekli ileri çıkışlarıyla taraftarların sevgilisi oldu. Bitmek bilmeyen enerjisi, hırsıyla birleşmişti. Taraftarlar da başarılı oyuncuya Deli lakabını taktı.
Mircea Lucescu'nun takımın başına geçmesiyle Pancu, Beşiktaş'a transfer edildi. Siyah-beyazlı formayla 100 maça çıktı 24 gol attı. Beşiktaş’ın 17 Nisan 2005’te Fenerbahçe’yi Şükrü Saracoğlu Stadı’nda 4-3 yendiği maçta Cordoba’nın kırmızı kart görmesiyle siyah-beyazlı takımın kalesini koruyan Pancu, bir daha unutamayacağı takma ismiyle tanıştı. Fenerbahçe'ye geçit vermeyen Pancu, Kadıköy Panteri olarak anılmaya başlandı.