Son 6 maçta alınan bir galibiyet, yaşanan sakatlıklar sonrası çıkışın başlangıcı adına çok önemli bir akşamdı bugün. Alex, Pjanic aynı anda sahada Önlerinde Batshuayi, kanatlarda Ghezzal ve Larin ile her rakibin çekineceği (kağıt üstünde) bir hücum hattı ile maça da iyi başladı. Beşiktaş, yapılan baskı ile gol gelmeyince her zaman başına gelen olayı yaşadı ve kornerden golü yedi.
Moralleri bozmadan aynı tempo ile devam edince ise beraberliği çabuk yakaladı ancak ilk golün aynısından yedi. Konsantrasyon kaybının açık göstergesiydi yaşanan. Bu gol ile biraz enerji söndü. Devre bitmeden beraberlik gelir mi derken VAR kararı ile Lizbon’un kazandığı penaltı ile gard iyice düştü. Alex’in harika golü de VAR’dan dönünce soyunma odasına iki farklı geride gidildi.
Ön taraf ne kadar güçlü ise N’Sakala ve Welinton’un zayıf kalması terazide de, tabelada da eksi yazdı. Vida bir kaç maçtır iyi değildi. İki zeka seviyesi çok yüksek oyuncuya sahip olurken geçen seneki aç, saldıran Beşiktaş’ı izleyemedik.
Batshuayi,nin çok koşması sürekli, sağa sola deplase olması iyi hoş ama golcünün CV’sinde attığı gol referanstır. Bugün tek gol attı Kartal, fazlasını da atabilirdi. Yediği 4 golden de fazlasını yiyebilirdi.
Şampiyonlar Ligi treninin kaçması belki de hayırlısı olacak. Bunu tren kaçtığı için söylemiyorum. Devler Ligi’nde olunca akıllar ligi küçük görmelerine sebep olmuş bir çoğunun. Derbiye kadar önünde uzun bir süre var Sergen Yalçın’ın. Hem o hem de takım, hem mental hem fizik olarak hazırlanarak ben buradayım demeli.