''Tosun Paşa nöbette!''
Beşiktaş'ın 3-0 kazandığı Gençlerbirliği karşılaşmasını Milliyet Gazetesi spor yazarı Attila Gökçe değerlendirdi.
Ajans Beşiktaş - İşte Attila Gökçe'nin bugün Milliyet Gazetesi'nde yer alan köşe yazısı:
Ghezzal’ın muhteşem golüyle öne geçen Beşiktaş, 89’a kadar sıkı bir mücadeleyle, dirençli, zaman zaman baskılı beraberlik arayışlarıyla oynayan Gençlerbirliği’ni hiç de hesapta olmayan farklı bir yenilgiye mahkum etti. Skor tabelasını yazan golcü de eski göz ağrısı Cenk Tosun oldu… Gördük ki, ayağının tozuyla gelir gelmez nöbete geçti. Aferin ona.
Dördüncü dakika dolarken… Hem de Ghezzal… Kaleye yaklaşık 22 metre mesafeden, Rosier’in pasıyla, dönerek soluyla öyle bir şut çıkardı ki Gençlerbirliği kalecisi Nordfeldt hiçbir şey yapamadı. Top sol üst köşeden ağlara takıldı. Meraklıları için, ayrıntısıyla yazıyorum… Çünkü bu. Asist kralı (10) Ghezzal’ın Süper Lig’deki ilk golü. Sağ kanadı Rosier’e bırakıp içeri kayarak oynayan ve Beşiktaş’ın setine katkıda bulunan Ghezzal’a asisti yapan kim? Rosier… Ona da bravo! Ghezzal sadece golü ve ortalarıyla yetinmedi. Attığı golün üstüne en az üç şut daha çıkardı. Nazara geldi sanırım. 62’de sakatlık geçirip N’Koudou’yla değişti. Geçmiş olsun.
Oynadığı sürece, hücum kurgusuna katılan, duran toplarda kafayla arkadaşlarına top aşıran, şutlarıyla bir türlü golü bulamayan Aboubakar da kişisel olarak şanssız günündeydi. 63’de yerini Cenk’e bıraktı. Sırası gelmişken şunu da söyleyelim: Cenk Tosun fizik olarak iyi… Tıpkı Mesut Özil gibi onun da maç eksiği var. Mesut çabuk kapatıyor. Cenk de attığı gollerle hızlı bir hesap gördü. Aboubakar’ın şanssız gününde kendisinden bekleneni fazlasıyla yerine getirdi. Hem de dubleyle! Bu arada Josef ve Dorukhan’ın asistlerini de unutmamalı.
Böyle maçlarda anlık kararlar, hamleler ve hareketler de önemli. İşte onlardan biri... Floyd Ayite’nin soldan getirip attığı güzel pasla bir anda pozisyona giren ve Beşiktaş’ı boş yakalayan Daniel Candelas, yüzde yüz gol olabilecek şutunu çekiyor ama, zamanında, çabuk ve kararlılıkla çıkan genç Ersin Destanoğlu, X işareti gibi bacak ve kollarını yana açarak alanını genişletirken, yerde kayarak yaklaşıyor rakibine. Candelas’ın ayağından çıkan topu sol ayağıyla karşılayıp taca gönderiyor. İşte anlık bir karar. Aferin Ersin’e.. Bunu da ayrıntılı yazıyorum. Ligimizde çok iyi kaleciler var. Uğurcan, Altay, elbette Muslera… Ama Ersin’i de ihmal etmemek gerek.. Hepsinin namı, Ersin’in de yarını büyüsün, devam!
Erken gol, Beşiktaş’ın kadro sıkıntısını hafifletti. Vida’nın, N’Skala’nın cezalı, Oğuzhan, Montero, Rıdvan’ın sakatlık tedavisi gördüğü haftada Necip stoper, Dorukhan da sol bek vekaletiyle çok iyi iş çıkardılar.Erken gol, Beşiktaş’ın kadro sıkıntısını hafifletti. Vida’nın, N’Skala’nın cezalı, Oğuzhan, Montero, Rıdvan’ın sakatlık tedavisi gördüğü haftada Necip stoper, Dorukhan da sol bek vekaletiyle çok iyi iş çıkardılar.Karlı bir haftayı, geride bıraktık. Özellikle bozuk zeminde, soğuk havada fizik olarak çok zorlandı oyuncular. Eryaman Stadı’ndaki maç pırıl pırıl bir zeminle, açık havada başladı. İkinci yarıda kar geldi. Öyle ki, yarım saat içinde Yaşar Kemal Uğurlu’nun saçları ağardı (!). Ceza alanı, kale sahası çizgileri temizlendi.
Görüş mesafesi kısaldı. Maç her iki takım için zorlaştı. Mehmet Altıparmak’ın takımı Gençlerbirliği, çok sıkı bir mücadele örneği verdi. İkili mücadeleler, hücum organizasyonları, duran toplarla oyuna ortak oldular. Erken yedikleri golün karşılığını atamadılar. Unutmamalı ki Beşiktaş da bu ligin en iyi takımlarından biri. Dünkü oyunun son bölümünde Sergen Hoca’nın hamleleriyle takım oyununu sürdürdüler. Maçın en iyilerinden biri Beşiktaşlı Josef’di. Atiba, Larin, Ghezzal, Rosier, uzatmayalım, hepsi çok iyi oynadı. Baskılı, çok pozisyonlu, bol şutlu oyunda üç puanla birlikte averajlarını da geliştirdiler. Bu maçın özeti şu: Zirvede hesap yaparken, Beşiktaş’la başlayın!