Ajans Beşiktaş - Beşiktaş'ın yeni transferi Umut Nayir'in, 2013 yılında Tribün Dergi'ye vermiş olduğu röportaj;

"Kayseri doğumluyum. Ama cok küçük yaşta istanbul'a geldim. Yani istanbul'da büyüdüm. Aslinda futbola geç başladım sayılır. Evimizin yakınında bulunan amatör bir klubün seçmesi vardı. Arkadaşım "Ben tek kalmayayım gel beni izle" diye beni de yaninda götürdü. İzlemeye diye gittigim seçmelerde bir anda kendimi sahada buldum. İlk seçilen de ben oldum zaten. 16 yaşında Albayrakspor'da ilk kez futbol oynamaya başladım."

"Aslında okul yaşantımdan dolayı futbola başlangıcım geç oldu. Ancak başladıktan sonra bırakmayı asla düşünmedim. Ailem ve çevremdekiler derslerimi kötü etkileyeceğini düşündüğü için beni futbol konusunda hep vazgeçirmeye çalıştılar. O zaman aileme söz verdim. Asla derslerimi ve okulu bırakmayacaktım, ikisini birlikte götürecektim. Ailem de bana destek oldu. Spor ile okulun bir arada yürüyebileceğine ön yargılı yaklaşıyor insanlar. Genelde bizde spor yapan çocuklar kolayına geldiği için okulu boşveriyorlar. Ama kesinlikle ikisi birbirini engellemiyor. Bu tamamen kişiye bağlı. Spor yapıp kalan zamanı boş geçiren insanlar boş zamanlarının birazını derse ayırsa böyle önyargılar olmazdı. Ben bu konuda gelecek nesillere örnek olmak istiyorum. O yüzden çok çalışıp daha iyi olmalıyım. Mezuniyetime de 3 yıl var."

"İstanbul'da büyüdüğüm için tuttuğum takım Ankaragücü değildi. Ankaragücü ile duygusal bağımız buraya gelince kuruldu. Kulübün içindeki durum çok üzücü tabii ama bizim açımızdan büyük bir şans olarak değerlendiriyorum bunu. Hayallerimize bir anda kavuştuk. Hepimiz genç yaşta Ankaragücü gibi asırlık bir kulübün formasını A takım düzeyinde taşımaya başladık. Yani bu durumlar olmasa ben ve birçok arkadaşım bu şansı elde edemeyecekti. Çok sıkıntılar çektik. Maddi anlamda neredeyse kimse bir şey almadı ilk dönemlerde. Her türlü sıkıntımız vardı."

ZLATAN'A BÜYÜK HAYRANLIK DUYUYORUM

"Aslında çok farklı lakaplarım oldu. Genel olarak söylenen "Leylek" ve "Zlatan". İbrahimovic'e gerçekten büyük hayranlık duyuyorum ve genelde de beni ona benzetirler. Yaptıkları gerçekten olağanüstü. Onun gibi olabilmeyi çok isterim. Türkiye'de ise geçmişten gelen bir Hakan Şükür hayranlığım var ama şu an Sow ve Drogba'yı çok beğeniyorum. Burak Yılmaz da bence çok iyi bir golcü ve ondan da örnek almaya çalıştığım özellikler var."

EN BÜYÜK HAYALİM MİLLİ FORMAYI GİYMEK

"Elbette hayallerim var ama en büyük hayalim Milli formayı giymek. Ülkemi en iyi şekilde temsil edip örnek olmak istiyorum."

FORVET İÇİN BÜTÜN ÖZELLİKLERE SAHİBİM

"Boyum uzun olduğu icin ilk gören herkes kafa topu iyi, sırtı dönük pivot santrafor tanımı yapabilir benim için. Ama aslında ben yüzüm dönük daha iyiyim. Rakibin üstüne gidip geçmeyi, defans arkasına koşu yapmayı seviyorum. Ayakiçi vuruşlarım ve gol vuruşlarım iyidir. Yani genel olarak forvet için gerekli bütün özelliklere sahip olduğumu düşünüyorum. Eksik yönlerimi ise şöyle ifade edebilirim: Genelde tek forvet oynadığım için defans oyuncularının arasında çok mücadeleye giriyorum ve bu da ciddi bi fiziksel güç gerektiriyor. O yuzden fiziksel olarak daha da kuvvetlenmem lazım. Sırtı dönük oyunum üstüne de sürekli çalışıyorum ama hala bu konuda eksiklerim var. Top saklama özelligimi geliştirip minimum top kaybıyla oynamam gerek."

"Bir de bazen maçın içinde dalıyorum va konsantrasyonumu kaybedebiliyorum. Mental yönden de kendimi geliştirmem gerektiğini düşünüyorum bu sebeple. Her maçtan her antremandan sonra kendi kendime neyi doğru neyi yanlış yaptığımı soruyorum. Gerçekten de bana cok katkısı oluyor. Eksiklerimi kapatmak için de her idmandan sonra hocalarımla beraber özel çalışmalar yapıyorum."