Ajans Beşiktaş - Ryan Babel, futbolu bir sanat olarak gören, derinlikli düşünebilen ve yaptığı işe bir anlam katmaya çalışan ilginç bir sporcu. Futbol anlayışını, arkadaşlarıyla ilişkilerini, yaşadığı kırgınlıklarını ve sevinçlerini tüm samimiyetiyle Beşiktaş Dergisi Ekim sayısına anlattı.

İşte Murat Arda’nın yaptığı o röportajdan bazı bölümler...

“Ben küçükken Hollanda’da sokak futbolu çok popülerdi ve ben her gün okuldan sonra sokak futbolu oynardım. O zamanlar inanılmaz yetenekli çocuklar ile oynayarak yeteneklerimi geliştirmiş olmalıyım. Erken yaşta da Ajax Altyapısı’nda sonuca odaklı temel özelliklerimi oluşturduğumu düşünüyorum.”

“Eskiden futbolun daha çok estetik yönüne, eğlence tarafına, göze hoş gelen yanlarına daha çok önem vermekle eleştirilirdim. Ama zaman içerisinde bunu, seyir zevki yüksek bir futbol anlayışı ile sonuç odaklı olmak arasında bir dengeye oturtabildiğimi düşünüyorum.”

“Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki serüvenim ilginçti. Taraftarın bize tepkisi inanılmazdı. Üzerimize terlik bile attılar, hatta biri benim omzuma geldi, ben de geri fırlattım. Belki profesyonelce değildi ama neticede biz de insanız, hayvan değiliz, saygı bekliyoruz. Nasıl bir futbolcuya tükürme, ayakkabı fırlatma, saldırma hakkını kendilerinde bulabiliyorlar ki? Beşiktaş’ın taraftarı da çok duygusal ve maçlarda üzerimize onlar da müthiş bir baskı kuruyorlar. Ancak nerede duracaklarını çok iyi biliyorlar ve asla bize bir saygısızlık yapmadılar.”

“Futbolu bir sanat olarak ele almamız gerektiğine inanıyorum. Beşiktaş’ta bu potansiyel var. Barcelona, Real Madrid ayarındaki takımların en büyük özellikleri bana göre oyuncuların birbirlerini çok iyi tanıması, yeteneklerinin farkında olması ve saha içinde muazzam dayanışmalarıdır.”

“Dışarıdan bakıldığında çok renkli hayatlar gibi gözükse de futbolculuk mesleği aslında çok meşakkatli bir iştir. Futbolcu olmak hakikaten kolay değildir, Beşiktaş olarak bazen haftada iki maç oynadığımız oluyor. Bununla birlikte aynı zamanda çok sıkı antrenmanlar da yapıyoruz. Beşiktaş taraftarını aslında Liverpool taraftarına benzetiyorum; onlar da iyi günde kötü günde takımlarını yalnız bırakmıyorlar. Buna devam etmelerini umut ediyorum. Çünkü en az yüzde yirmi itici bir kuvvet verir taraftar desteği.”