Atilla Gökçe: "Beşiktaş çok istekli başladı ama..."

Atilla Gökçe: "Beşiktaş çok istekli başladı ama..."

Milliyet Gazetesi Spor Yazarı Atilla Gökçe, Galatasaray-Beşiktaş karşılaşmasını değerlendirdi.

Ajans Beşiktaş - Spor Toto Süper Lig'in 31. haftasında Beşiktaş, deplasmanda Galatasaray'a mağlup oldu ve şampiyonluk yolunda ağır bir yara alarak, şampiyonluk şansını mucizelere bıraktı. Milliyet Gazetesi Yazarı Atilla Gökçe, müsabakayı kaleme aldı;

Her şeyden önce iki teknik adamın tartıya çıktığı bir maçtı bu. Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Feghouli, Belhanda ve Rodrigues’i formsuzluklarına rağmen oynatarak bir anlamda motive etti. Onbiri de yabancıdan kurulu Galatasaray’da Maicon ve Denayer zorunluluktan birarada oynuyorlardı. Terim’in takımı hücum aksiyonlarında sol kanadı kullanıyor, Nagatamo ve Rodriguez Gökhan ve Pepe’yi zor durumlara düşürüyorlardı. O kulvarda Quaresma’nın bir kez savunmaya yardım ettiğini gördük. Fazlası da zaten beklenemezdi. Terim, oyuncularının çabuk oyunla  Beşiktaş’a baskı yapmasını sağlarken, Fernando, Feghouli, Belhanda da soldan gelen toplarla buluşup şut denemelerine girişiyor, markajdaki Gomis’e alternatif oluşturuyorlardı. Nagatomo asistiyle Fernando’nun attığı gol, Galatasaray’ın oyununa karşılık buluyordu.

Beşiktaş çok istekli başladı maça. Hücumda en az 5 kez pozisyona girerken inanılmaz goller kaçırdı. Talisca, Negredo, Babel ve Quaresma’nın şutlarında top ya dışarı gidiyor, ya da Muslera tarafından kucaklanıyordu.

Beşiktaş’ın oyun merkezindeki kurgusu ne üretici, ne de bitirici oldu. Medel durağan oynarken Tolgay Arslan, kariyerinin kötü maçlarından birini sergiledi. En az 10 kez isabetsiz pasla rakibine ikramcı oldu. Şahsen bir kez top kaptığına tanık oldum, ama arkası gelmedi. Beşiktaş, oyunu merkezde kaybetti. Yedikleri iki golde de Galatasaray orta alanı çok çabuk geçip  hücum setiyle etkili oldu.

Pepe ya kırmızı kart görüyor, ya sakatlanıyor. Birincide ağır hakem hataları da oldu. Sakatlıklar da talihsizlik. Portekizli’nin katkısı Beşiktaş’ta bir fazlalık yaratmıyor. Tosiç’in Gomis’e yaptığı penaltı ise aymazlık. Doğrudan kırmızı kartla savunmanın kimyasını bozdu.

Eğri oturup doğru konuşalım. Şenol Güneş, bilinen, klasik on biriyle maça başlarken, rakibine çok özel tedbirler almamıştı. Sahadaki 10 oyuncusu da performans  düşüklüğüyle hayal kırıklığı yarattılar. Ama Fabri, yediği gollere karşılık en az dört kurtarışla hayatının en dramatik gecesini yaşadı. Şenol Güneş’in Negredo’nun sakatlığından sonra Love’ı değil, Lens’i oyuna alması işe yaramadı. Babel de gecenin en net fırsatını harcarken, oyunda hangi görevi üstlense, çaktı. Tolgay - Oğuzhan değişikliği Güneş’in geç kalmış bir hamlesi (!) idi,  galiba mecburiyetten!

Özetleyelim: maçı Fatih Terim kazandı. Beşiktaş, Süper Lig’in son derbisinde rakibine eşlik edemedi. Bilinen iyi oyunlarından birini oynayarak fazlsını yapabilirlerdi ama, olmadı. Hiç kimse mazeret üretmesin... Dün gece tren kaçtı!

Etiketler :