"Beşiktaş yine favori"
Fanatik gazetesi yazarı Cem Dizdar Beşiktaş ile ilgili 4 önemli konuyu değerlendirdi.
Ajans Beşiktaş - Cem Dizdar bugünkü köşesinde şu ifadeleri kullandı:
1 Beşiktaş’ın ilk hafta performansını nasıl buldunuz. Geçen sezonki hava var mı?
İlk maça bakarak bir değerlendirme yapmak mümkün değil ve maçın seyircisiz oynatılmış olması hayli önemli. Galatasaray takımındaki ‘oyuncu iştahı’nı gördük. Taraftar bu iştahı besleyen ve artıran en önemli etmen. Beşiktaş bundan yoksundu ancak sahada yapıp ettiklerine baktığımda tempoları düşük olsa bile ‘kazanma arzuları’ geçen sezonların arkasında değildi. Beşiktaş’ı, Şenol Güneş’in değerlendirmesini ihmal etmeden değerlendirmek gerek... Şampiyonlar Ligi de oynayacak bir takımın form tutma takvimini belirleyecek olan ‘teknik ekip’tir. Anlaşılan takımın yaş ortalamasını da düşünen Güneş ve ekibi arzu edilen performansa ulaşmak için takvimi biraz ötelemiş görünüyorlar. Haftalar geçtikçe Beşiktaş geçmiş sezonlarındaki ritmini bulacaktır.
2 Yeni transferle birlikte hangi bölgelerde değişim olabilir?
Önemli oyuncu Gary Medel’in katılımının ardından artık öncelikli ihtiyaç ‘sağ bek’ gibi görünüyor. Ben Beşiktaş taraftarının bir bölümünün bazı dönemlerde bazı futbolculara yaptığı gibi Andreas Beck’e de haksızlık yaptığını düşünüyorum. Ancak Gökhan Gönül’ün yaşı ve ‘sakatlık riski’ düşünüldüğünde o bölge sanki destek istiyor gibi görünüyor. İlk akla gelen onca yıldır orta sahanın haliyle takımın yükünü çeken Atiba’nın o bölge için alternatif olabileceği... ‘Medel efekti’ ile Lens’in hücumda yaratacağı çeşitlilik ise Şenol Güneş’in elini iyiden iyiye rahatlatmış olmalı. Artık bir çok maçta gerek oyun içinde gerekse maç öncesi farklı ve daha yaratıcı seçenekler tasarlama olasılığı iyice arttı.
3 Beşiktaş’ın kadro derinliği, hem Süper Lig hem de Şampiyonlar Ligi’nde başarı için yeterli mi?
Burası biraz tartışmalı. Bizim ‘süper’ ligimiz için yeter seviyenin üzerinde bir takım Beşiktaş. Öyle ya, Wagner Love ve Samuel Eto’o’nun en gözde oyuncular olarak ellerini, kollarını sallayarak oynayabildikleri bir lige sahibiz! Ancak biliyorsunuz geçen sezon Şampiyonlar Ligi gruplarının ‘en yaşlı’ ve ‘en az koşan’ takımlarından biriydi Beşiktaş. Bu sene biraz daha ‘yaşlandı.’ Haliyle seviye değiştiğinde ‘performans/tecrübe eğrisi’nde ‘tecrübe’ iyice öne konmuş oldu. Şampiyonlar Ligi için ‘kura’nın kadro derinliğinden daha önemli olduğunu düşünüyorum.
4 Beşiktaş’ın şampiyonluk yarışındaki şansı geçen sezona göre sizce ne durumda?
Lige ‘kayıpsız girmek’ ve istenilen gösterişten uzak olunsa da sonuç almak, stresten uzak kalmak ve ritmin yükseltilmesi için zaman kazanmada önemli olacaktır. Malum ‘süper’ ligimiz ‘faulsever’ bir ligdir. Çoğu takım için temel çözüm ‘rakibe pozisyon vermemek’, haliyle onu ritmine ulaşmaktan alakoymaktır. Bu da çoğunlukla faul ya da faul sonraları hakemle girilen münakaşa /münazaralarla sağlanır. Beşiktaş bu tip problemleri çözecek oyuncu topluluğuna sahip bir takım. Haliyle temposuna ulaştığında, eldeki kadro ve iki yılın ‘şampiyonluk deneyim’i de düşünüldüğünde Beşiktaş’ı ligin en güçlü şampiyonluk adayı olarak görüyorum. Elbette sonucu ‘ligin seyri’ belirleyecektir. Bilinir, o seyir bizde sadece sahada sergilenmiyor. Bir de yöneticiler ve ölçüyü kaçırma eğilimi yüksek tribünler var ki, onlar da en az kaleci, stoper ya da forvetler kadar sonuca etki ediyor!...