"Beşiktaş'ın kalesini koruyorlar. Çoğu zaman yaşları unutulup yerden yere vuruldu..."
Akşam Gazetesi Yazarı Alen Markaryan, Beşiktaş'ın BAY geçtiği haftada siyah-beyazlıların gündemini değerlendirdi.
Ajans Beşiktaş - İşte Alen Markaryan'ın Akşam Gazetesi'ndeki yazısı:
"Bu pandemi günlerinde ekseriyetle evdeyiz... Çoğunlukla maç seyrediyoruz... Hemen hemen her maçı... Aşağı yukarı her takımdan bilgimiz oluştu baya... Kim oturaklı, Kim istikbal vadediyor, Kimin oyuncuları kaliteli... Teknik direktörleri kimin daha Çağdaş (!) Top kimin daha ayağına yakışıyor gibi... Hepsine azıcık da olsa cevabımız var sanki... Yazıyı harlamamın sebebi Alanya'nın büyük maçlarda aldığı sonuçlar ve yansımaları... En iyi top oynayan takım kuşkusuz Beşiktaş... Bana göre sonra Alanya, Hatay diye gidiyor sıralama... Diyeceğim şu, Bu Alanya Kadıköy'de F.Bahçe'yi hapsederek oynadı ama yenildi... Aynı Alanya daha iki gün evvel G.Saray'la özelikle 2. yarı yüzde 80'e yüzde 20 topa sahip olma oranı ve sayısız gol pozisyonuyla oynadı ve yenildi... Ve yine aynı Alanya Beşiktaş'la oynadığı maçta çoğu zaman mahkum oynamasına rağmen kazandı.... Adına şans deyin, Tesadüf deyin, Ligin gidişatı deyin ne derseniz deyin! Lakin bu gidişatta "Eğer bu oyunla Beşiktaş şampiyon olmazsa daha da maç falan seyretmem." diyen insan sayısı baya çok... İnşallah meramımı anlatabilmişimdir... Spor kamuoyuna hürmetle...
RİSKLİ BİR TAŞINMA İŞLEMİ
Bir gazete, Başkan Ahmet Nur Çebi ve yöneticilerin, kulübün merkezini Vodafone Park'tan Nevzat Demir Tesisleri'ne taşıma kararı alacakları yönünde haber yapmış... Böylelikle şampiyonluk için kenetlenebileceklerini hedefliyorlarmış... Yanlış-doğru bilmiyorum Gazetenin haberi bu şekil... Bence böyle bir niyet vardır bu haberle kamuoyu araştırması yapılıyordur... Nabız yoklama diyelim! Haftalardır her programda her yazımda söylemeye/anlatmaya çalışıyorum. Futbolu futbolculara ve ona bağlı teknik ekibe, futbolun icrası da Sergen Yalçın'a bırakılmalıdır... Diyelim ki binayı taşıdın, Kulüp binasına girenin çıkanın haddinin hesabının olmadığını biliyoruz. Her gelenin futbolcularla fotoğraf çekileceğim diye orada beklediğini düşünsenize?! Ya da forma imzalatmak için sıraya girdiğini... Hepsi bir kenara hiç bir futbolcu rahat hareket edemez. Sıkıntı büyür, kelimeler illa ki yön değiştirir!.. Netice itibarıyla statta yer işgali ya da konumu ile ilgili bir şikayet /sıkıntı varsa bu meseleye daha değişik bir bakış açısı ya da çözüm getirilmelidir. Baştan sona bu nakil işlemi takım için riskli ve netameli bir harekettir... İlgililerin bilgisine.... Tabii her şey naçizane...
35'LİK KALECİMİZ ERSİN!
Cuma akşamı Trabzon-Başakşehir maçı vardı... Maç öncesi Trabzonspor'da çok sayıda Kovid tespit edilmiş. Bu en çok da kale mevkiini zorda bırakmıştı... Son maçların formda kalecisi Uğurcan'ın yani sıra yedek kaleciler Erce ve Arda da bu korona belasına takılmış. Kaleye 18 yaşındaki Kağan geçmişti... Kaleden dolayı dezavantajlarla dolu maçı Trabzon almış genç kardeşimiz Kağan da gol yemeden maçı bitirmişti... Öncelikle Kağan kardeşimizi canı gönülden tebrik eder, yolunun açık olmasını temenni ederim... Ama mevzu o değil... Mevzu, maç sonu yorumlarda bu 18'lik kardeşimizi öve öve bitiremeyen yazıcı, konuşmacı arkadaşlar... Trabzon'un risklerle dolu maçı ne kadar güzel bir galibiyet aldı diyerek haklı olarak Kağan kardeşimizi öne çıkartması, aklımıza şu soruyu getiriyor... Beşiktaş'ın kalecisi Ersin, 35'lik tecrübe deryası mı? Ya da Utku? Dünya çapında kaleciliğinin son deminde falan mı? Öyle tek maçlık da değil ha Koca bir sezon bu çocuklar korudu kalemizi... Yaşları 18 arkadaşlar! Yazıyla on sekiz... Beşiktaş'ın kalesini koruyorlar. Çoğu zaman yaşları unutulup yerden yere vuruldu... Demem o ki; "Tabii ki Trabzon kalecisi kardeşimizi övelim ve motive edelim... Türk futbolunun yarınları onlar. Ama öte yandan aynı işi koca sezon yapan çocuklarımız da var bizim... Ezbercilik yapmayalım Adaleti sahada arıyoruz. Yorumlarda eksik etmeyelim lütfen....."