"Böyle önemli bir derbide mutlaka ikinci golü bulduğunuzda atmanız gerekir"

"Böyle önemli bir derbide mutlaka ikinci golü bulduğunuzda atmanız gerekir"

Spor Toto Süper Lig'in 31. haftasında Beşiktaş sahasında Fenerbahçe'yi konuk etti. Karşılıklı gollerle geçen maç 1-1 sona erdi ve taraflar sahadan birer puanla ayrıldı.

Ajans Beşiktaş - Fotomaç Gazetesi yazarı Reha Kapsal, karşılaşmayı bugünkü yazısında değerlendirdi.

"Beşiktaş ilk 25 dakikalık bölümde henüz istediği gibi oyuna yön veremedi ve kuramadı. Fenerbahçe daha agresif oyunuyla hem ikili mücadeleleri kazandı hem de rakibine hem ön alan hem orta sahada bölgesel baskıları iyi yaptı. Bundan sonraki süreçte Beşiktaş oyunu kontrol ederek daha fazla topa sahip olup, oyuna yön verdi. Ve ilk yarıda pozisyon da buldular. Fenerbahçe daha fazla kendi yarı alanında oyunu kabul edip, topun ve rakibin peşinden koşmaya başladı. İlk yarı daha fazla topa sahip olan Beşiktaş, ilk devre bitimine doğru da oyunun kontrolünü elinde tuttu. İkinci devre Beşiktaş, erken gol bulmasından sonra ikinci gol fırsatları da yarattı. Burada böyle önemli bir derbide mutlaka ikinci golü bulduğunuzda atmanız gerekir. Bu fırsatlar da Beşiktaş'ın, hem set hücumunda yerleşik savunmada hem de hızlı hücum çıkışlarında direkt Fenerbahçe kalesine gittiğinde pozisyonlar buldu.

Hem final paslarını hatalı kullanarak, son vuruş beceresini de gösteremeyince Fenerbahçe özellikle oyuncu değişikliklerinden sonra daha oyunu forse edip, hem geride olmanın psikolojisiyle, daha fazla hücum oyuncularıyla Beşiktaş'ı kendi yarı alanına itti. Hafta içi de kupa maçı oynayan Beşiktaş'ın yorgunluğunun ortaya çıkmasından daha fazla geriye yaslanıp, daha derinlemesine bir savunma şekli tercih ettiler. Ve burada da Fenerbahçe'nin golü geldiği gibi momentumu o dakikadan sonra da yakalayan sarı-lacivertliler iki tane de net gol pozisyonunu fırsatından yararlanamadılar.

Oyunun iki yarısında da bölüm bölüm iki takımın da üstünlük yaşadığı maçta ve her ikisine de gelip-gittiği dakikalarda o kırılma anlarını kendi lehine çeviremediler. Maçın genelinde Beşiktaş'ın bariz oyun üstünlüğü vardı, oyunun son bölümü haricinde. Fenerbahçe'nin özellikle oyuncu değişikliklerinde sonra maçın çoğu bölümünde göstermediği reaksiyonu son bölümde gösterdi. Saha içinde daha coşkulu gol atmak isteyen, oyuncuların takım halinde olumlu bir görüntüsü vardı.

Sergen Yalçının oyunun başından beri oyuncularına oynattığı cesur ve ortak akıl koyulmuş bir oyun vardı. Erol Bulut'un ise oyunun son bölümü hariç takımının saha içindeki cesaret eksikliği net bir şekilde görülüyordu. Son bölümde ise oyuncular da saha içinde inisiyatif alıp daha istek ve arzulu mücadele ettiler. Sergen Yalçın çok geç kaldı değişikliklerde. Başlayan değil bitiren takım önemli. Bunu yapamadı ve geç kaldı. Öne geçtiği maçta berabere kalan Beşiktaş, büyük bir fırsat tepti. Fenerbahçe'ye bu beraberlik yaramasa da geriye kalan haftalarda oyun problemini çözmesi gerekir çünkü arada Beşiktaş'la kapanmayacak puan farkı yok. Ama ciddi bir "OYUN KALİTESİ FARKI" var. Sarı-lacivertlilerin bu doğaçlama, bireysel oyuncularla, günlük-anlık performans almak istemesi en büyük sıkıntısı sahada. Esas saha içi farkı; oyun performansının, organizasyonunun birlikteliğini istikrara dönüşmesinin sağlanması gerek.