Eray Emin Aydemir
Bu kez "doğru" yalnız değil
..yalan doğrudan, karanlık aydınlıktan kaçar
güneş yalnızdır ama, etrafına ışık saçar
üzülme, doğruların kaderidir bu yalnızlık
kargalar sürüyle, kartallar yalnız uçar"
Demiş büyük insan Ömer Hayyam.
Hatırlıyorum, bir Bursaspor deplasmanı sonrasında Şenol Güneş artık yapılanlara dayanamayıp Hayyam'ın bu sözleriyle isyanını dile getirmişti.
Nereden bilebilirdik ki geçen zaman içerisinde o zaman yapılanların şimdi yapılanlara göre çocuk oyuncağı kalacağını...
Hakem felaketlerine, medya leşliğine antrenmanlıydık ama nereden bilebilirdik ki bu ülkenin en özel takımlarından biri olan Beşiktaş'ın sırtını yere getirmek için saha içi saha dışı bu kadar faktörün biraraya gelebileceğini.
Ve yine nereden bilebilirdik ki Türk futboluna en özel başarıları yaşatan, Trabzonspor efsanesi, Beşiktaş'ın başarılı teknik Direktörü Şenol Güneş'in yaralanmasının ardından bazı "insanların" 'tiyatro, kan' gibi söylemlerde bulunacağını.
Taktikmiş, golmüş, şampiyonlukmuş bunların önemini yitirdiği günler yaşıyoruz. Beşiktaş şampiyonluk kaybeder, kazanır bunlar da mesele değil. Mesele, bir ülkede topyekün insanların doğrunun karşısında olması, toplumu saran "bananecilik" kavramının artık 3 kuruşluk zaferler için en temel insani değerleri ayaklar altına almasıdır.
Bu durumlar yaşanırken artık galibiyet-mağlubiyet gibi saha içi durumları konuşmak abesle iştigaldir.
Sadece şunu söyleyebilirim; Beşiktaş'ın sırtı yere gelmez...
Zaferlerden daha çok camia olmakla, duruş göstermekle övünen bir camia hem Şenol Güneş'in hem de Fikret Orman'ın yanında dimdik durur.
O yüzden Sayın Şenol Güneş, Sayın Fikret Orman üzülmeyin.
Bu kez doğru yalnız değil.
Yanınızdayız.
Ömer Hayyam ile başladık, bir Meksika atasözüyle bitirelim.
"Bizi gömmeye çalıştılar ama tohum olduğumuzu bilmiyorlardı."