"Bu maça başlamak kolay ve güzeldi Beşiktaş için. Bitirmek ise tek kelimeyle 'azap'tı"
Beşiktaş'ın Çaykur Rizespor'u 3-2 mağlup ettiği karşılşamayı usta spor yazarı Atilla Gökçe yorumladı.
Ajans Beşiktaş - İşte Atilla Gökçe'nin bugünkü Milliyet Gazetesi'nde yer alan yazısı:
"Nasıl gittiyse öyle döndü. Liderlikse liderlik… Oyunsa oyun, golse gol. Savaşsa savaş! N’Koudou ile attılar, Gökhan’la ikilediler, Ghezzal’la üçlediler. Sonra teklediler ama, fazlasına müsaade etmediler. Zoru kolaya, kolayı zora çeviren akıllı oyunları, özgüvenleri ve kaliteleriyle savaşı kazandılar.
Sakatlıklar, yorgunluklar derken zor deplasmanda oynadı Beşiktaş. Ama kararlı, etkili ve mücadeleci karakterini ortaya koydu. Rizespor gibi kendine göre bol alternatifli, zaman zaman coşkulu rakibi karşısında üstün oynayan Beşiktaş’tı.
Hem topun sahibi oldular (44/56), hem de ilk yarının şut atan (5 isabetli/4 isabetsiz) takımıydılar.
Beşiktaşlı Ghezzal, dün çok garantili bir asist moduna girdi. Topla buluştu, sağdan direkt sıfıra indi ve aut çizgisi üzerinden çevirdi topu… N’Koudou da golü attı. Atamasa da ayıp etmiş olurdu. Ghezzal’ın garantisi mi? Sıfıra inmesi… Bu hareketin ya da tercihin garanti tarafı, hakemin VAR odasına gitmesine fırsat vermemesiydi. Böylece ofsayt tartışmasına filan gerek kalmadan santra yapılabildi.
Böylesine ayrıntılı anlatışımın nedeni, sonradan ikinci ve üçüncü gollerin iptaline tanık olmamız… VAR’dan gelen uyarılarla iptal önce Ljajic’in, sonra da Atiba’nın golleri kabul görmedi. Ljajic ofsaytta, Vida da elinin topla temasında yakalandılar. İtirazımız yok. Ama ilk yarım saat dolarken Abdulkadir Bitigen’in düdükleri, maçı sahanın tamamına yaydı. Fauller, Ljajic’e sarı kart, ev sahibi takımı iki de korner atışıyla dengeye taşıdı. Bitigen’in oyuna katkısı iki takımda da yarattığı tedirginlikti. Her an ağır bir hataya ya da kazaya uğramaktan korktuklarını sanıyorum.
Böyle durumlarda en iyi yol, oyuna yoğunlaşmak, kendi işini yapmak ve rakip takımı, hakemi yok sayacak bir ritm tutturmaktır.
Evet, Beşiktaş bunu yaptı… Rizespor’un da sert, temaslı ve çabuk oyununa karşı zorlandıkları anlar da oldu. Ama Beşiktaş adına fark yaratan tablolar devam etti. Her şeyden önce siyah-beyazlı takım daha usta, daha kaliteli oyunculara sahipti. Tıpkı geçen hafta olduğu gibi yine “hep beraber” oynamaya başladılar. N’Koudou geçen haftanın aynısıydı. Golünü de attı, oyununu da oynadı.
Josef, Atiba, ille de Ghezzal... Ustalar işbaşındaydı. Sarı kartla sarsılan Ljajic de havasını bulmuştu. Bir ara Rizespor yarı sahasına yerleşip 10-12 pas yaptılar. Rizespor’un baskısına “bana mısın” demeden işe devam ettiler.
Vida ve Welinton da hesaba dahildi, Dorukhan da… Hele 57’de Welinton’un uzun pasıyla sağdan ceza alanına giren Gökhan’ın dar açıdan soluyla attığı gol takdiri hak ediyordu. Beş dakika sonra sakatlandı Gökhan, nöbeti Larin’e devretti.
Maç keyifle sürerken, Rizespor oyundan kopmadan oyuncu ve oyunu değiştirerek maçı unutulmaz bir savaşa çevirdi. 87’de İsmail Köybaşı’nın frikik golü, iki dakika sonra da Dokoviç’in kafası… Bu maça başlamak kolay ve güzeldi Beşiktaş için. Bitirmek ise tek kelimeyle “azap”tı."