Christoph Daum: ''Türkiye'de bir yıl teknik direktörlük yapmak 7 yaşam yılına bedel''

Christoph Daum: ''Türkiye'de bir yıl teknik direktörlük yapmak 7 yaşam yılına bedel''

Bir dönem Beşiktaş'ta teknik direktörlük yapan Christoph Daum, yeni çıkan biyografi kitabında Türkiye'ya gelerek takım çalıştırmasında önemli etkenlerden birisinin Solingen faciası olduğunu söyledi.

Ajans Beşiktaş - Süper Lig ekiplerinden Beşiktaş ve Fenerbahçe'yi çalıştıran Christoph Daum, Almanya'da Ullstein kitabevi tarafından piyasaya sürülen "Her Zaman Sınırda (Immer Am Limit)" adlı biyografi kitabında Türkiye'de geçen yıllarına uzun bir bölüm ayırdı.

Daum, geçmişte yaklaşık 25 sene önce Türkiye'ye teknik direktör olarak gittiğine işaret ederek, buraya gelmesinin nedenini şu sözlerle anlattı:

''Türkiye'ye gitmemde Solingen'deki ırkçı kundaklama saldırısı önemli bir rol oynadı. Üçü çocuk toplam beş Türk kundaklanarak katledildi. Tüm Almanya gibi bu aşırı sağcı olay beni de şok etti. Korkak saldırıdan ötürü utandım ve aslında biz Almanların öyle düşündükleri gibi olmadığımızı Türklere göstermek istedim.''

Beşiktaş'a transfer görüşmesine gittiğinde hayatında hiç bu kadar ilgi görmediğini anlatan Daum, havalimanında ilgiden neredeyse yürüyemediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

''O kadar çok taraftar vardı ki kimisi yanağımdan ve alnımdan öpüyordu. Tespihler ve nazar boncukları ve diğer hediyeler verenler... Adeta bir hediyelik eşya dükkanı açabilirdim.''

Fenerbahçe maçındaki elektrik kesintisi tesadüf müydü?

Beşiktaş'ta ilk çıktığı karşılaşmanın Fenerbahçe ile oynadıkları Türkiye Kupası maçı olduğunu hatırlatan Daum, şunları kaydetti:

''Sahaya çıktığımda taraftar o kadar sesli tezahürat ediyordu ki 141 desibel ile bu bir dünya rekoruydu. Çok etkilenmiştim. Hemen bir engelli taraftar bulunması istedim. Engelli taraftar arkadaşla tanışıp ona soyunma odasına girip takımın motivasyonuna yardımcı olmasını söyledim. Çok heyecanlanmıştı. Soyunma odasına girdiğimizde futbolcular da çok şaşkındı. Sonra karşılaşmaya hızlı başladık ve 2-0 öne geçtik. Fenerbahçe durumu 2-1'e getirdikten sonra çok baskı yapmaya başlamıştı. Baskıların çok fazla olduğu anda birden elektrikler kesildi. Ben ne olduğunu anlayamadım bir anda. Yaklaşık on dakika karanlık kaldı stat. 10 dakikalık kesinti takım için yeterliydi. Bazen elektrik kesintisinin zamanlamasının tesadüf olup olmadığını kendi kendime soruyorum. Gerçi elektrik kesintisi o dönemler de olağandışı değildi.''

"Türkiye'de bir futbolcuyu diğerlerinin yanında eleştirmemeyi öğrendim"

Alman teknik adam, Türkiye'de öğrenmek zorunda kaldığı durumlardan birisinin bir futbolcuyu diğerlerinin yanında hatasından dolayı eleştirmemek olduğunu dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:

''Takımdaki eski oyuncuları genç oyuncuların yanında eleştirmek af edilmeyen bir küçümseme olarak algılanıyordu. Savunmadan Recep Çetin'in maçtaki bir hatasını takımla beraber ele aldık. O kadar alındı ki sonra birden hastalandı. Bundesliga'da böyle bir şey olsa kulüpten uyarı alırdı ama Türkiye'de işler farklı gidiyordu, buna alışmalıydım. Ben de birebir görüşmelere ağırlık verdim ve bu görüşmelerde yüzde 80 olumlu yüzde yirmi ise eleştirisel davrandım.''

Christoph Daum ayrıca medya ve taraftar baskısını nedeniyle Türkiye'de bir yıl teknik direktörlük yapmanın 7 yaşam yılına bedel olduğunu vurguladı.

1994-96 ile 2001-02'de Beşiktaş, 2003-06 ile 2009-10 yılları arasında Fenerbahçe'de görev yapan Christoph Daum, 2013-14 yılları arasında da Bursaspor'da görev almıştı.

Alman çalıştırıcı, Fenerbahçe ile 2003-04/2004-05 sezonlarında Süper Lig, 2009-10 sezonunda TFF Süper Kupa zaferi elde etmişti.

Daum, Beşiktaş ile 1994-95 sezonunda Süper Lig, 1993-94 sezonunda ise TFF Süper Kupa ile Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşamıştı.

Solingen faciası 

Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki Solingen kentinde 29 Mayıs 1993'de Genç ailesinin Untere Werner Caddesi'ndeki evleri kundaklanmış, saldırıda Gürsün İnce (28), Hatice Genç (19), Gülüstan Öztürk (12), Hülya Genç (9) ve Saime Genç (5) hayatını kaybetmişti. 

Yakalanan failler Markus Gartmann, Felix Köhnen, Christian Reher ve Christian Buchholz hapis cezalarını çektikten sonra serbest bırakıldı. Kimlikleri gizli tutulan failler yaşamlarını Almanya'da sürdürüyor. (Independent Türkçe)

Etiketler :