Kaç tane köşe yazısı yazdım bilmiyorum Beşiktaş ile ilgili… Ancak en zor yazım eminim birazdan

okuyacağınız satırlar olacak. Ellerim titriyor klavyenin üzerinde, yaşadıklarım, yaşadıklarımız aklıma

geliyor. Geçmişe gidiyor düşüncelerim… Nereden nereye!

İnönü Stadı… BJKTV’nin içindeyiz. Ahmet Nur Çebi, Başkan Fikret Orman, gazeteci dostum Yakup

Çınar ve bendeniz bir masanın etrafında oturmuş röportaj öncesinde çay içip sohbet ediyorduk.

Fikret başkan röportaja başlamamız için bizi yalnız bıraktı. O gün Ahmet Nur Çebi’ye sorduğum

sorular dün gibi aklımda. İçim kan ağlayarak hazırlamıştım o soruları dün gibi hatırlıyorum. “Borçlar

nasıl bitecek başkanım, FEDA sonuç verecek mi, stadı yapabilecek miyiz, Avrupa artık bizim için hayal

mi?” Bir Beşiktaşlı olarak bu zor soruları sorarken üzüntüm yüzüme yansıdı sanırım. Bunu fark eden

Ahmet Başkan, “kardeşim, biz buradayız, biz Beşiktaş’ız endişe etme” dedi. Tablo karanlıktı ama

Ahmet Nur Çebi’nin bu sözleri içimi ferahlattı.

Hiç unutmuyorum o gün yapılan röportajı ve sözleri...

O günlerden buraya geldi Beşiktaş…

Yönetimin ardı ardına takıma yaptığı yatırımlar, bin bir sorun ve baskıya rağmen hem de siyasi olarak

en zor zamanlarda yıkılan ve yapılan bir stat, Şenol Güneş ile liderlik dozu katılmış ve şampiyonluğa

ulaşan bir camia…

Bitti mi? Hayır bitmedi…

En fazla zorlandığımız arena olan UEFA Şampiyonlar Ligi’nde grupta namağlup durumda yer alacak

bir seviyedeyiz ve zorlu İtalya deplasmanından 3 gol atarak hakeme rağmen galibiyetle dönüyoruz…

Hem ligde hem Avrupa’da namağlup durumdayız.

Ve gelecek bütün samimiyetiyle Beşiktaş’a gülüyor.

Çok daha büyük bir Beşiktaş yaratılıyor biz de buna şahit oluyoruz.

Emeği geçen herkese binlerce teşekkürler.