Beşiktaş yine eksikleri ile yeni bir sezona merhaba dedi. Stoper transferi beklerken eldekiler de sakatlanınca esame listesinde ilk 11'de Necip yazıyordu. Bu plansızlıktır. Aynı durum orta saha içinde geçerli. Her ne kadar lig asıl Şubat ayında başlıyor olsa da resmi başlangıç da bir o kadar önemli. Hava, rüzgarı arkana almak çok şey. Valérien İsmael'in ben önde pres yaparım düşüncesi güzel ancak  orta saha da kaptığın topları hızlı ve doğru şekilde kullanamazsan boşuna yorulursun. Beşiktaş bunun dezavantajını yaşadı. Saiss ve Masuaku iyiydiler. Bu maç ölçü mü? Hayır. Hareketli ancak kısır bir oyun oynadı Beşiktaş. Galibiyetin anahtarı gol gelmediği zaman izah edemezsin istisnalar dışında. Kayserispor kalecisi tüm kale vuruşlarını bilerek isteyerek çok geç kullandı. Ümit Öztürk kart göstermemek için direndi. O direndikçe kaleci daha da geciktirdi. Avrupa’da çat diye dakika kaç olursa olsun o kartı gösterir hakem. Weghorst çok koştu, eforda harcadı ancak alması gereken topları alamadı. Gelenlerde de istediğini yapamadı. N’Koudou hamlesi sonrası o kanat canlandı. Muleka etkisizdi. Kayserispor 10 kişi kalınca Valérien İsmael çift forvete döndü. Kartal çıktı Cenk Tosun girdi. Golünü de attı atmasına. VAR’dan döndü.  Oyun başlamasın diye her şeyi yapan Kayserispor takımına ve hakeme tepkisi Cenk’in de oyundan atılmasına sebep oldu. Şu maç özelinde elinize bir kağıt kalem verseler bir senaryo yazın deseler Ghezzal’e 90+’da gol attırıp maçı Beşiktaş’ın 1-0 kazanmasına yönelik yazardınız. İşte bu maçın sonu da öyle bitti. Çünkü Ghezzal böyle istedi. Esen kalın.