Kenan Uzun
Hayata dönüş
Beşiktaş, kendisi adına ligin geri kalanını doğrudan etkileyecek, bir diğer deyişle ölüm kalım maçından galibiyet ile çıkmayı başararak, derin bir nefes aldı. Galatasaray'ın, Malatya deplasmanında kaybetmesiyle birlikte daha da anlam kazanan bu galibiyetin 5 golle gelmesi de diğer haftalar için ayrı bir önem taşıyor. Osmanlıspor karşısında alınan farklı galibiyetin üstüne Sivas'ı da yenmesi halinde Beşiktaş, devre arasına moralli şekilde girecek.
Maça bakacak olursak Beşiktaş, mücadeleye hiç kimseni tahmin edemeyeceği bir 11 ile başladı. Çalıştırdığı takımları oynattığı hücum futbolu ile bilinen Şenol Güneş, Osmanlıspor karşısına iki tane defansa dönük orta saha oyuncusu ile başladı. Atiba ve Medel'i 11'de gören ben dahil bütün taraftarlar çok şaşırırken, Beşiktaş oynadığı oyunla taraftarların yüzünü güldürdü. Babel, attığı ilk 2 golle, modern kanat oyuncularının maç içerisinde yapması gerekenleri gösterdi. O iki golün dışında hemen hemen her pozisyonda ceza sahasına giren Babel, Beşiktaş'ın en büyük hücum güçlerinden birisi olduğunu bir kez daha kanıtladı. Şenol Güneş'in de takıma ciddi uyarılar yaptığı aşikar. Sezon başından beri ortalarda gözükmeyen Talisca'nın, skor üretemese bile bu maçta oldukça iyi niyetli ve istekli oluşunu, Şenol Güneş'in uyarılarına bağlıyorum. Negredo'nun da ilk defa 90 dakika sahada kalıp 1 gol attığı maçta, ön alanda yaptığı baskı rakibin pasla çıkışlarını engelledi. Uzun oynamaya çalışan Osmanlı, bu sefer de sahanın yıldızı Medel'e takıldı.
Osmanlıspor'un, Beşiktaş'a oranla çok daha zayıf bir takım olduğunu söylemekle beraber, Beşiktaş'ın bu sezon kendisinden zayıf takımlara çok fazla puan verdiğini de göz önünde bulundurursak, takımın Osmanlıspor karşısında verdiği reaksiyon gerçekten çok iyiydi. Galatasaray maçının ikinci yarısıyla birlikte bu sezon ligde izlediğimiz en iyi Beşiktaş vardı sahada. 11'ler açıklandığında çoğunluğun ön yargı ile baktığı Medel-Atiba ikilisinin sahada oluşu, Adriano ve Gökhan Gönül'e yaradı. Özellikle Gökhan Gönül, harika bir maç çıkardı. Bir parantez de Cenk Tosun'a açmak lazım. Yedek başladığı maçta, sonradan girip muhteşem bir gol attı. Caner'in güzel pasında, birinci sınıf bir vuruşla topu ağlara gönderen Cenk, adeta "Ben artık oldum" diye bağırarak, Avrupa'da peşinden koşan takımları ve Beşiktaşlı taraftarları bir kere daha mest etti.
Medel farkı!
Transfer olduğu günden bu yana herkesin 11'in değişmezi olacağını beklediği Medel, bence Osmanlı maçı ile birlikte artık formayı tamamen kaptı. Rakip oyuncular üzerinde kurduğu baskı inanılmaz, bitmek bilmeyen enerjisi ile sahanın her tarafına yetişen bir oyuncu. En büyük ve Beşiktaş'a da en fazla yarayan özelliği ise devamlı dikine oynama isteği. Medel'in sahada oluşu, Atiba'ya da öyle bir yaradı ki, Kanadalı birçok pozisyonda ceza sahasına girdi. Medel'in olduğu sistemde Beşiktaş'ın oyun anlamında fark yaratacağını bir kez daha görmüş olduk. Ama benim tercihim Medel'in yanındaki ismin Atiba değil de Oğuzhan ya da Tolgay'ın olması. Böylelikle, göbekten çok daha iyi oyun kurulabilir.
Beşiktaş hayata döndü!
Osmanlıspor karşısında alınan 5 farklı galibiyet ve oynanan istekli oyunla Beşiktaş 3 puanı kaptı. Haftaya zorlu bir Sivas deplasmanı var. Beşiktaş'ın bu maçı da kazanması şart. Devre arasına üst üste 2 galibiyet alarak girilirse, moral olarak çok iyi seviyelere çıkacak takım. Osmanlı karşısında izlediğim Beşiktaş, ikinci yarı için bana büyük umut verdi. Şenol Güneş'in, ligin ikinci yarısında taraftarlara bambaşka bir Beşiktaş izleteceğini ve ligi bir kez daha önde göğüsleyeceğini düşünüyorum. Galibiyetten çok, oynanan iyi oyun Beşiktaş'ı ve taraftarları yeniden hayata döndürdü.