"Kendisine karşı çılgın gibi başlayan takımları yavaşça büyülüyor Beşiktaş"
Habertürk gazetesi yazarı Umur Talu, Göztepe-Beşiktaş maçını değerlendirdi.
Ajans Beşiktaş - Maç başlarken Göztepe’nin 2 önemli eksiği, Beşiktaş’ın epeyce fazlası vardı. Yedekleri Oğuzhan, Medel, Negredo, Lens, Necip olan bir aşırılık! 2 fazlalık da maçın henüz başında Fabri’nin elleriydi. Göztepe’nin hırsı eksiğini kapatıyordu ki, bu sezon frikikçilikten kafacılığa tayin olan Talisca yine santrfor oldu.
Göztepe’nin koştuğu, aşırı hızdan birbirinden koptuğu anlar Beşiktaş’ı ister istemez kontratak takımı haline getirdi. 23’üncü dakika Göztepe’nin 6 korneri vardı. Sonra Beşiktaş’ın “ağır abi” oyunu hakim oldu; ki mecazi değil, hakikaten yavaş anlamında da ağır, ağırlık manasında da. Yine Fabri’nin elleri uzayana ve direği de kullanana kadar.
O sıralar Cenk Tosun Şampiyonlar Ligi’nde kalmış, adeta İzmir’e gelmemişti! Yedeklik tedrisatından önceki tembel maçlarına göre Talisca oyundan kopmadı. Göztepe gol kovalarken “kontratak abisi” yine golü buluverdi. Derken maçın adamı Talisca’nın müthiş pasında Cenk eve döndü. Belli ki geçen sezon Tamer Tuna işin “heyecanlı hücum” kısmında çalışmış; defans, oyun kontrolü kısımları hep Güneş’te kalmış!
Kendisine karşı çılgın gibi başlayan takımları yavaşça büyülüyor Beşiktaş. Leipzig, evindeki Monaco, Alanyaspor’dan sonra Göztepe de heyecanının kurbanı oldu. Hakkını teslim etmeli, golünü ve çok sayıda pozisyonu da o heyecanlı oyunla buldu. Cenk’in yorgunluğu ayağına yapışmasa, Talisca 1 gol, 2 asistle çıkacaktı oyundan!
Negredo’nun daha uzun süre alması gereken maçtı. Maçın çalışkanı Tolgay oldu ve Oğuzhan için iyi haber olmadı bu! Öyle ya, Quaresma 3 dakika eksik oynayınca bile nasıl bozuluyor; bir de 90 dakika oynamayanı düşünün! Maç Adriano’nun slalom golüyle bitecekti; olmadı. Cenk’in kaçırdığıyla bitti.
Beşiktaş “istediği kadar oynayan” bir takım artık. Bu, “çok istekli takım”a göre farklı bir boyut. Ben açıkçası ikinci şıkkı daha çok seviyordum. Otobüs taşlayanlar dışında, Göztepe taraftarı bu ligin en hoş renklerinden! Kendisine karşı çılgın gibi başlayan takımları yavaşça büyülüyor Beşiktaş.
Hafıza:
Beşiktaş santrforu Nihat yine doğduğu takım Göztepe’ye karşı oynuyordu. Sanlı Kaptan’ın vuramadığı top önüne düştü, ayağına, çamura dolandı, yüzde yüz denen golü atamadı. Teknik direktör Abdullah Gegiç ona yüklendi: “Göztepe’ye mahsus atmadın golü” dedi, kadro dışı bıraktı. Çünkü bir süre önce, “Belki Göztepe’ye dönerim” demişti. İlk “göz” ağrısına 2 sezon sonra dönecekti. Oysa Beşiktaş’a transfer olduğu 72-73 sezonu 3. haftası Göztepe’ye tek golü atan “Kel” Nihat Yayöz’dü yine; ilk 6 hafta Beşiktaş’ın tüm gollerini tek başına attığı gibi! Göztepe’nin efsane kadrosundan “3 büyükler”e transfer olan tek futbolcuydu!