Ajans Beşiktaş - Beşiktaş, Konyaspor maçında gösterdi ki her geçen gün daha fazla özgüvenle ve daha fazla oyun çeşitliliğiyle oynamaya başladı. 

İlk haftalardaki tehlike sinyalleri, takımın hücumda sürekli Quaresma kanadını düşünmesi ve fazlasıyla uzun top oynamasıydı. Şimdi ise yine eskisi gibi önde baskılı, daha fazla pas yapan, oyunun hakimiyetini her an elinde bulunduran ve gerekirse kısa pas gerekirse de uzun pas yapan bir Beşiktaş var. 

Soldan Caner'in bindirmeleri, Quaresma'nın futbola aç oyunu, Tolgay ve Talisca'nın ortadan pas trafiğini yürütmesi. Yani kısaca eski özlenen Beşiktaş'a bir adım daha yaklaşıldı. Porto maçı da bu anlattıklarıma dahil. 

Konyaspor maçında Babel biraz beklenenin altındaydı. Pepe - Medel ikilisi hiç sırıtmadı. Pitbull lakaplı Medel, ne kadar hırslı ne kadar mücadeleci olduğunu gösterdi. Bazı dengesiz müdahaleleri olsa da bir stoper için kısa boyda olmasına rağmen aldığı hava topları, topu oyuna sokarken ki bilinçli pasları ve zamanında olması gerektiği yerlerde olduğu için çok başarılı bir maç geçirdi. 

2. yarının ortalarında 2-3 Konyasporlu oyuncunun baskısına rağmen topu rastgele uzaklaştırmayıp yerden pasla takımını birden kontraya çıkarttığı pozisyonu hatırlayın. Talisca kötü bir tercih yapınca pozisyon tehlikeli olamadan sona ermişti ama o pozisyon gol olsa Medel'e %70'ini yazardık.

Pepe-Medel demişken Pepe'yi anlatmadan geçmek haksızlık olur. Pepe buram buram tecrübe kokuyor. Müdahaleleri, savunmadaki liderliği, topu uzun ama isabetli uzaklaştırması kısacası her yaptığı hareket ben bu işe yıllarımı verdim diyor adeta. Beşiktaş'ın geçtiğimiz senelerden farklı en iyi yaptığı iş savunma... 

5 haftada 3 gol yiyen Beşiktaş bunu neredeyse hiç pozisyon vermeyerek yaptı. Hatırlayın yenen 2 Kasımpaşa golü uzaktan şutlar ve 1 Bursa golü yine uzaktan... Ve bu maçlar da dahil Beşiktaş kalesinde neredeyse pozisyon görmedi. 

Bu arada Atiba yine olağanüstü günlerine döndü bunun da altını çizmek gerekiyor.

Sadece hücum anlamında son paslar ve son vuruşlarda eksiklikler var. Muhtemelen Şenol Hoca bunun üzerine çalışıyor şu anda. Henüz Talisca'nın devreye girmediğini, Negredo'nun da gol atmadığını düşünürsek üzerine düşünecek ve çalışılacak çok alternatif var. Atılan 9 gol ve bu golleri paylaşan 7 farklı futbolcu. 

Aslında bunun çok iyi bir durum olduğunun altını çizelim; takım galibiyet için 1-2 futbolcunun ayağına bakmıyor. Mesela Galatasaray'ın attığı 13 golün yarısından fazlası Gomis'e ait. Yarın Gomis'in sakatlık, cezalı ya da formsuz olması durumunda yaratabileceği 2. bir plan hazır değil. Bunu saha içerisinde görebiliyorsunuz. 

Beşiktaş ise duran top, kanat organizasyonu ve ortadan 2'ye 1'leri de denemeye başlayarak her oyuncusunu gol için ceza sahasına sokabiliyor.

Gelelim haftasonu oynanacak Fenerbahçe-Beşiktaş derbisine. 

Kredisi az kalan Aykut Kocaman ile kredisi şu anda maksimumda olan Şenol Güneş karşı karşıya. Fenerbahçe için bu bir baskı unsuru mudur? Evet. 

Bu maçtan alınacak bir 3 puan Fenerbahçe'yi hayata döndürür. 1 puan, 6.haftası oynanan lig için idare eder bir görüntü çizer ama maçın kaybedilmesi demek Fenerbahçe'de kazanın kaynaması anlamını taşıyor. Yenilgi; her şeyin, herkesin tartışılması demek. Futbolun doğası bu. İşler yolunda gitmiyorsa her şey göze batmaya başlar. Bu durum Fenerbahçe cephesi için geçerli.

Beşiktaş'a bakacak olursak; yükselen bir form grafiği ve ligin zirvesinde 13 puanlı 2 takımdan biri olmak Beşiktaş'ı psikolojik olarak da rahatlatıyor. Ama bir Kadıköy gerçeği var. 12 yıldır galip gelemeyen Beşiktaş bu maçı alırsa bundan sonra Beşiktaş'ı durdurmak çok zor. 

Bu moral ve bu form ile zorlu fikstürü en az hasarla kapatırsa Beşiktaş, ligin zirvesine doğru kanatlanıp farkı da açmaya başlayacaktır. 1 puan almak Beşiktaş'ı üzmez ama Beşiktaş'ın hedefi galibiyet olmalıdır.

Fenerbahçe'yi bu kadar sorunlu bulmuşken ve bu kadar baskı altında yakalamışken, Beşiktaş yenmek için sahaya çıkmalıdır. Şenol Güneş realist bir teknik direktör. Geçen sene oyunu kilitlemek için birkaç maça çıkmıştı; bunlardan biri de Kadıköy'de oynanan Fenerbahçe maçıydı.

Zevksiz, tatsız, tuzsuz ve neredeyse 0 pozisyonla biten bir maç izlemiştik. Son yıllarda Beşiktaş Fenerbahçe derbileri en zevkli geçen maçlar olurken geçen sene 2 lig maçı da oldukça kötüydü. 

Teknik direktörlerin stratejisi tabi ki sonucu belirleyecek ama ben ibrenin beraberlikten yana olduğunu düşünüyorum. Bir takım kazanacaksa bu Beşiktaş olur. Umarız hakem hatalarını değil futbolu konuşacağımız bir maç olur.

Soner Şen