ÖZEL RÖPORTAJ | Hüseyin Yücel: "19 değil, 30 değil, 40-50 değil, 116 yıllık bir zihniyetin devamıyız"
Beşiktaş başkan adaylarından Serdal Adalı'nın listesindeki önemli isimlerden Hüseyin Yücel, yarın yapılacak kongre öncesi Ajans Beşiktaş'ın sorularını yanıtladı.
Ajans Beşiktaş - Beşiktaş'a ilk olarak Fikret Orman yönetiminde giren ve yarın yapılacak Olağanüstü Genel kurul'da da başkan adaylarından Serdal Adalı'nın listesinde yer alan Bahçeşehir Koleji İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Yücel, Ajans Beşiktaş'ın sorularını yanıtladı.
Gerçek yöneticiliğin kötü anda başladığının altını çizen Yücel, "Bu sebeple bu zor zamanda elini taşın altına koyan herkese, tüm adaylara, yönetim kurulu listesindeki her isme kendi adıma teşekkür ediyorum. Her zaman Beşiktaş sahipsiz değildir diyoruz. Beşiktaş’ın gerçekten sahipsiz olmadığını bugün ortada." diyor.
Yücel, kesnidisinin de içinde olduğu Serdal Adalı başkanlığındaki yönetim kuruluna neden oy verilmesi gerektiğini 3 maddede özetliyor...
"1-Beşiktaş’ın eski ruhuna kavuşması için
2-Ekonomik istikrar için
3-Şeffaflık için"
İşte Hüseyin Yücel'in açıklamaları:
"Tüm camiaya sesleniyorum... Beşiktaş batmaz. Beşiktaş’ın hiçbir şeyi yoksa itibarı var, itibar kredisi var, markası var, 116 yıllık bir tarihi var. Tamam bu demek değil ki toz pembe bir tablodayız. Ancak ortada anlatılan kadar felaket de bir durum yok. Temel amacımız Beşiktaş’ı kendi öz kaynaklarıyla kendini çevirebileceği bir yapıya getirmek. Bildiğimiz şey; bir borç var ve Beşiktaş’ın rahat bir nefes alması için bu borcun düşürülmesi ve faiz yükünden bir an önce kurtarılması gerekiyor. Sürekli bağış toplanarak, sürekli borçlanarak devam edilemez. Bunu bilmek için ne ekonomist olmaya gerek var ne bankacı olmaya gerek var. Peki ne yapacağız? Bizim kendi adımıza kısa, orta ve uzun vadeli planlarımız var. Kısa vadede finansal durumu akılcı bir şekilde yapılandırmalıyız. Bankalardan hızla aksiyonları alamazsak kendi aday yönetim kurulumuz yılbaşına kadar üzerine düşeni yapmaya hazır. Ama bu hiçbir kulüp için kalıcı ve sürdürülebilir bir iş değil. Sadece günü kurtarmış olursunuz. Beşiktaş’ı etik değerlerine bağlı bir şirket gibi görmeliyiz. Beşiktaş hem üretecek hem tüketecek. Önemli olan ürettiğinden fazla tüketmemesi. Zaten sürdürülebilir olmak için herkesin bildiği üzere ekonomik istikrar şart. Yani bütçe disiplini. Bu arada üretmekten kastım forma basıp satmak değil.
İngiltere ile futbol altyapısı konusunda işbirliği
Alt yapıya yatırım yapacağız. Futbol akademisi çatısı altında altyapılardan oyuncu fabrikası kuracağız. Hatta bunu sadece Türkiye’de de yapmayacağız. Eski çok da sevilen Beşiktaşlı oyuncumuz Fabian Ernst'le 3 ay önce imzasını attık. Almanya’da Beşiktaş’ın adıyla futbol okulu kurduk. Çok yakında da açılışını yapacağız. Manchester’da futbol akademisi bulunan antrenör Michael John ile da oyuncu yetiştirmek için işbirliklerimiz olacak. 1996-2002 yıllarınca Manchester’da direktörlük yapmış ve FİFA’nın direktifi ile 100 milyon dolara redstrike adı altında oyuncu yetiştirmek üzere bir futbol okulu kurmuş birinden bahsediyorum. İngiltere denilince bu konudaki başarıları zaten herkesin malumu… Ben şahsen Beşiktaş’ın şanlı tarihine yakışacak bir gelecek hayal ediyorum. Şunu da söyleyeyim bunu benim listesinde olduğum yönetim kurulu seçilse de seçilmese de yapmaya devam edeceğim.
Basit anmatmamız gerekiyor
Diyeceksiniz ki kulüp zaten şeffaf değil mi borsaya açık bu şirket. Ama demek ki iletişimimizde problemimiz var. Hakikaten ben de ekonomi okumamı rağmen bazen o tablolardan çıkamıyorum. O zaman daha basit anlatmamız gerekiyor.
"19 yıllık zihniyetin devamı" iddialarına cevap!
19 değil, 30 değil, 40-50 değil, 116 yıllık bir zihniyetin devamıyız… Şeref Bey’lerin, Baba Hakkı’ların, Süleyman Seba’ların zihniyetinin devamıyız. Başka bir söylememe gerek yok sanırım.
"Beşiktaş kazansın"
Seçimi kazanacağımıza inanıyoruz ama seçimin sonucu ne olursa olsun Beşiktaş’ın kesinlikle kazanacağından eminim. Ben burada biz siz kazanacağız demek yerine sevdiğim bir söz var bu da tüm adaylar için olsun temennim. Allah kalplerimizdeki hakkımızda hayırlı eylesin, hakkımızda hayırlı olanı da kalplerimize razı eylesin… Beşiktaş kazansın… Sonuçta hepimizin çabası, emeği Beşiktaş için… Beşiktaş için hayırlısı neyse o olsun.
Projeler
Öncelikle birlik ve beraberliği sağlayacağız… Bu ruh niye bozuldu. İletişim eksikliğinden. Süleyman Demirel’in çok güzel bir sözü var vatandaşa küsülmez diye. Beşiktaş’ta da taraftara küsülmez. Ama bir kopukluk var. Bugün diğer takımlardan daha az olmasına rağmen en çok Beşiktaş’ın borcu konuşuluyorsa bunun nedeni bu kopukluktan, bu ruhun bozulmasından, bu iletişim eksikliğinden… Öyleyse ne yapacağız. Taraftarımızla iletişim halinde olacağız. Yapıcı eleştirilerini alıp uygulayacağız. Ama onların isteği olup da mümkün olmayan şeyleri de kaçmayacağız, onlara izah edeceğiz. Şeffaf olacağız yani.
Sonra futbol akademilerini tam anlamıyla etkin kılacağız. Burada sadece futbolcu yetiştirmek için değil, BJK marka değeri ve dünyada tanınırlılığı için bu projeyi hayata geçireceğiz.
Amatör branşlara önem verilyoruz. Bunların devamı sadece Beşiktaş için değil Türk gençliği için önemli. Bu devirde çocuklar sadece futbolla ilgilenmiyor. Hentbol oynuyor, cimnastik yapıyor. Beşiktaş gibi köklü camialar bu branşlarını açık tutmayacak da kimler açıkta tutacak. Bireysel branşlarda; jimnastikte, boksta, güreşte, masa tenisinde Beşiktaş neden Olimpiyatlara sporcu göndermesin? Bunu mümkün kılmak için çalışacağız.
Üniversitelerle temas halinde olacağız. Belki onlar için özel tribünler yapıp, onlara yüzde 50 oranında ucuz kombine ya da bilet satacağız. Tabi ki bu para kulübün kasasından çıkmayacak. Kalan ücreti de yöneticiler kendi cebinden ödeyecek.
Belki de en büyük ve kalıcı olan projemiz Akatlar olacak. Akatlar Spor kompleksini yıkılıp yerine minimum 10 bin kişilik salon yapacağız.
(Ajans Beşiktaş Özel haberidir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.)