Beşiktaş tribünlerinin 2000’li yıllarda söylediği bir tezahürat vardı, takım şampiyonluk yarışından kopunca: “Ne zaman şampiyonluk diye bağırsak, kursağımızda kalıyor. Söylesene bize hoca, takım niye oynamıyor?” 

Yaşı 20’nin üzerinde olan çoğu Beşiktaşlı hatırlar. Malmö maçını izlerken bu tezahürat geldi aklıma. Belki giden bir şampiyonluk yok ortada ama sezon başından bu yana henüz ortaya koyulan iyi bir futbol da yok.

Vodafone Park’ta kötü futbolla birlikte puan kaybedilince zemin kötü, deplasmanlarda puan kaybedilince forvet yok, Avrupa’da mağlup olunca takım yorgun! Hepsini alt alta yazıp toplayınca da ortaya çıkan tek bir sonuç var: Takım oynamıyor!

Peki takım neden oynamıyor? Nedenini uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. Aslında cevap basit: Beşiktaş’ın hali hazırda bir oyun sistemi yok. Bu yeni bir durum da değil Beşiktaş için; 2015-2016 şampiyonluğunun ardından Sosa’nın takımdan gitmesiyle o çok iyi işleyen pas trafiğini kaybetti Beşiktaş. Sosa’nın ardından Talisca o boşluğu doldurdu sanıldı,  ama Talisca attığı goller kadar oyunu düzeltmeye yardımcı olmadı. Talisca da gidince ne gol atan kaldı orta sahada, ne de doğru düzgün pas yapan! Hal böyle olunca da oyunu kanatlara yığan Beşiktaş, Quaresma ve Caner’in maç başına yaptığı 50 küsür ortaya muhtaç oldu. İyi bir forvet çıkıp da ortaya kafa vurursa gol olacak diye. O da olmayınca gol sıkıntısı arttı, puan kayıpları başladı.

Peki çözüm kimde? Tabi ki Şenol Güneş’te. Ancak Şenol hocanın da aklı, geçen sezondan bu yana Milli Takım’dan gelen teklifte kalmış olacak ki, bir türlü bu bozuk sisteme bir ilaç bulamadı. İstese bulabilir mi? Evet, bulabilir. Yeter ki istesin. Ama iş işten geçmeden!