Ersoy Özdem
VENCEREMOS
Yıl 1936…
İspanya İç Savaşı yeni başlamış; Cumhuriyetçi İspanyollar, diktatör Franco ile savaşırken duvarlara Venceremos, yani kazanacağız yazıyorlardı. Güney Amerika ülkesi Şili'de de diktatör Pinochet'e karşı duvarlara yazılan Venceremos yazıları, idam nedeni sayılıyordu.
Günümüzde ise Beşiktaş yazıyor duvarlara, Venceremos yazılarını.
Kaybetmek istemediği için yazıyor, yıllarca türlü haksızlıklarla elinden emekleri alındığı için yazıyor; ve en önemlisi kendisini, gardı düşen bir boksör gibi gördüğü için bugün yazıyor!
Evet, kazanacak Beşiktaş. Belki Başakşehir’e karşı kazanamadı ama kazanacak. Zaten savaş, bir muharebeyi kaybettiğin zaman biten bir durum değildir ki!
İlerlediğin yolda kaza yaptın diye gideceğin hedefe gitmene ne mani olabilir ki? Yaptığın kazayı, en ufak hasarla atlatıp yolu tamamlayabiliyorsan o zaman başarılı sayılmıyor musun?
Hanginiz okula gitmedi? Aldığınız bir kötü notta sınıfta mı kaldınız? Alınan kötü bir sınav sonucunu, bir sonraki sınavda kaçınız telafi etmedi ki?
Biz hiç mi yanlış haber yapmadık? İstifa edip mesleği mi bıraktık? Bir sonraki haberimizde özrümüzü dileyip, daha iyisini yapmaya çalışmadık mı?
Hangimiz günün sonunda VENCEREMOS demedik? Hangimiz pes edip gittik? Hangimiz sevmedik çılgınlar gibi..?
Tamam! Şenol Güneş, hata yapmıştır; zaten kendisi de kabul ediyor. Marcelo hata yapmıştır, Oğuzhan hata yapmıştır, Quaresma hata yapmıştır. Yapmıştır da yapmıştır… Demiyor muyuz zaten “futbol hatalar oyunudur” diye.
Bunu kabul edebiliyorsak eğer, Şili halk türküsü Venceremos'un ilk dizelerine de kulak vermek lazım.
Yırtıyor fırtına sessizliği
Ufuktan bir GÜNEŞ doğuyor…