Eray Emin Aydemir
Beşiktaş camiasına uyarı...
Öncelikle birkaç haftadır yazılarıma yoğun iş programı sebebiyle ara vermek zorunda kaldım. Tüm okurlarımdan bu süreç için özür diliyorum.
Lafı fazla uzatmadan Beşiktaş’ın futbol ziyafetine değinelim…
Bir önceki yazımda Şenol Güneş’i Dostoyevski’ye benzetmiş ve “Şenol Dostoyevski” başlığıyla bir yazı kaleme almıştım.
Bu başlığın ne kadar doğru olduğu Akhisar karşısında oynanan futbolla doğrulandı.
Beşiktaş her alanda rakibine üstünlük kurarak ve müthiş bir oyunla rakibini devirmeyi bildi. Şampiyonluk yolundaki rakiplerinin puan kaybettiği bu haftada alınan 3 puan muazzam bir avantajı da Siyah-Beyazlı ekibe getirdi.
Ancak yaşanan bu avantajlı duruma rağmen tüm Beşiktaş camiasının erken havaya girmemesi gerekiyor. Futbolda ne avantajların bir iki hafta içerisinde heba olduğunu gördük. Hele hele bir de bizim gibi “ligin tadı kaçar” zihniyetinin hâkim olduğu ülkelerde Beşiktaş camiasının çok daha dikkatli olması lazım. 2003-2004 yılında yaşanan travmatik durum halen aklımızda.
Beşiktaş ligin en iyi takımı. Mont ile şampiyonluk kutlamak için yolun sonunda ışık görüldü. Şimdi tüm camianın yapması gereken sanki lig yeniden başlıyormuş gibi her maça konsantre olmak.
Beşiktaş’ın şampiyon olacağına inancım tam.