Dilvin Gerçek
Vura Vura Tura
Ajans Beşiktaş - Eze geçe, tarih yaza yaza uçuyoruz bir üst tura. Var olsun Şenol Hoca!
6/6 yapılarak ilerlenen bir ortamda bu saatten sonra çok da önemli değil birer birer bahsetmek futbolcuların performansından. Ama ne mümkün altın kakmalı parantez ile Aboubakar’dan bahsetmemek? Böyle gol atılır mı? Her maça böyle imza atılır mı? Kadroda adı göründüğü an linç yemeye başlayan Necip’i dolu dolu övmemek? Kaleciyi, direkleri döve döve ne yaptıysa bir gol atamayan, itinayla bu defa oldu dediğimiz her pozisyonu kaçıran ancak bıkmadan usanmadan sahanın her yerinde oyuna katma değer katan Muleka’dan övgü ile bahsetmemek? Amir’e nazar değmesin diye içimize doğru övgüler yağdırmamak mümkün mü? Oynayana değil oynatana bak derseniz, ona da varız hepimiz. Bir hoca var ki başımızda, her masanın hâkimi. İletişimde, teknik kısımda, transferde, sahada, her yerde Şenol Hoca.
Bu yalnızca bir üst tura geçme başarısı değil. Bu bir intikam yemeği idi. Yıllardır beklenen, hafızalardan hiç çıkmayan, karambol dendiği an gözler önünde otomatik olarak oynayan o pozisyonun son bulduğu seri oldu. Koşullar ne olursa olsun Dinamo Kiev Dinamo Kiev’dir. Çok daha büyük farkla alabileceğimiz maçı gol yemeden tek farkla geçmek de ciddi başarıdır. Ve bundan sonra, iki maçta da Beşiktaş’a yenilerek elenen takım derdine yanacak, gereğini düşünecektir. Senelerin karabasanı bu akşam itibariyle artık el değiştirmiştir.
Sıradan bir elemek de değil. Rakibe pozisyon vermeden, adlı adınca söylenebilecek, dişe dokunur bir hata yapmadan, içerde dışarda yene yene alınmış bir zafer amasız takdire mecburdur. Kötü oynarlar, hata yaparlar, Beşiktaş’ı üzerler o zaman hakkımız bâki, her türlü eleştiririz ancak yadsınamayacak bir gerçek var ki marifet de iltifata tâbidir.
Dışarıda kazanlar kaynarken, tribünler, sosyal ağlar, taraftarlar her yerde kaynarken, sezon başladı başlayalı hiçbir yerde dikiş tutturulup da işler rayına tam anlamıyla oturtulamamışken, takım tek başına sürüyor armayı son sürat ileriye. Olana bitene kulak asmadan, olumsuzlukları kendine bahane etmeden, kapalı kapılar ardında belki de fırtınalar koparken ilk kez bu kadar inanmış böylesi takır takır hedefe oynuyorlar. Yönetime, taraftara, herkese ders olmalı kıyıda köşede kim varsa; şartsız koşulsuz Avrupa’da tepeye gözünü dikmiş, doğrudan hedefe oynuyor bu çocuklar.
Bu tribün daha uygun fiyatlarla dolmayı, bu takım sonsuz desteği, bu kulüp kusursuz bir yönetilme yetisini çoktan hak etti. Kötü sonuçlarda olduğu gibi iyi sonuçlar sonrası da gidişatı aynı yüksekte tutmak için çıkarılacak çok ders vardır alabilene.
Sevinmeye vakit yokken, iyileştirmelere ayrılan süre git gide daralıyor. Bir çizgi çekilsin dilerim bugünden öncesine. Sezar’ın hakkı verilsin artık Sezar’a. Bu kadar büyük ışık, umut, çaba varken yazık edilmesin bu büyük çıkışa.
Umuyorum bu zafer yorgunluğa, rehavete dönüşmesin, Sivas maçına kaldığımız yerden devam edebilelim. Şimdiden sonra tek olma zamanı.
Çıktığı grupların yıldızı, büyük Beşiktaş, yolun çok açık. Biz sana tek bir kıymık batmasına izin vermeyeceğiz, her zaman yanındayız. Bu takıma, hocaların hocası Şenol Güneş’e, takıma çok şey kattığı aşikâr Burak Yılmaz’a güvenimiz tam. Diğer beklentilerimizin karşılanması için aportta takipteyiz.
Tebrikler Beşiktaş’ım. Sen iyiysen her şey güzel.